Ulaşım sistemleri sanayi, tarım, ticaret, turizm vb. ekonomik faaliyetleri geliştiren önemli bir unsurdur. Bu nedenle ülkeler sosyal ve ekonomik kalkınmayı sağlamak amacıyla ulaşım sistemlerinin gelişimine özel önem verirler. Ülkemizde II. Dünya Savaşı’ndan sonra bilinçli bir şekilde karayolu ulaşımının gelişimi tercih edilmiştir. Planlı kalkınmanın başladığı 1960 yılından günümüze kadar uygulanan ulaşım politikalarında karayoluna bütçeden ve yatırımlardan ayrılan pay diğer ulaşım türlerine göre daha fazla olmuştur. Bunun sonucunda karayolunun yolcu ve yük taşımacılığındaki payı giderek artmış ve ülkenin ana ulaşım unsuru haline gelmiştir. Karayolu ulaşımında ortaya konan hedefler ve çalışmalar dönemsel farklılık göstermiş ve bu durum kalkınma planlarına yansımıştır. Bu çalışmada karayolu ulaşımında görülen gelişmeler ilki 1963 yılında uygulamaya konulan toplam on bir kalkınma planı perspektifinden belirli dönemler halinde incelenmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular ışığında Türkiye’de ilk dönem karayolu altyapısının geliştirilmesi hedeflenirken sonraki dönemlerde yerel ve ulusal ölçekte otoyol projelerine önem verilmiştir. Uygulanan bu karayolu ağırlıklı ulaşım politikalarının ekonomik ve sosyal açıdan bir takım yararları görülse de Türkiye gibi enerji konusunda dışa bağımlı olan bir ülke için bazı ekonomik sonuçları da mevcuttur.