Netîcetü’s-Sülûk fî-Nasîhati’l-Mülûk, Gazâlî’nin Nasîhatü’l-Mülûk adlı eserinin Alâî b. Muhibbî tarafından 16. yüzyılda yapılmış Türkçe tercümesidir. Eser, iki makale ve yedi bâbdan oluşur. Alâî, eserin tertibinde Nasîhatü’l-Mülûk’a bağlı kalsa da eser üzerinde ekleme ve çıkarma tasarruflarında bulunur. Alâî’nin esere yaptığı en belirgin eklemeler, birinci makaledeki akaid bölümünü şerh etmesi ve eserin birinci bâbının sonuna bir tarih bölümü ilave etmesidir. Çalışmamız sırasında eserin daha önceki çalışmalarda on iki olarak belirtilen nüshalarından üç tanesinin farklı eserlere ait olduğu tespit edilmiştir. Kalan dokuz nüsha incelendiğinde, eserin beş nüshasında önceki çalışmalarda fark edilmeyen ikinci bir müellifin varlığı anlaşılır. Yûnus adlı bu kişi, kendisi hakkında adından başka bir açıklama yapmadan Alâî’nin eserine müdahil olur. Alâî, Nasîhatü’l-Mülûk’un “Adalet ve Siyaset” başlıklı birinci bâbının sonuna Hz. Âdem’den başlayarak İran’ın İslam orduları tarafından fethine kadar geçen sürede yaşamış meliklerle ilgili bir tarih bölümü ekler. Müellif eserinin hacmini aşacağı için İslam padişahlarına ve devrin hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman’a yer vermediğini belirtir. Yûnus adlı müellif esere Alâî’nin bu açıklamasından önce müdahil olur. Yûnus, Sâsânî hükümdarlarının anlatıldığı bölümde Alâî’nin Zafer-nâme’den yaptığı alıntının sonunda kendi adını zikrederek eserin kalan kısmını kendisinin tercüme edeceğini ifade eder. Yûnus, Alâî’nin tertibine uygun olarak eserin Sâsânîler bölümünü tamamlamasının ardından esere bir İslam ve Türk tarihi ekler. Bu eklemeden sonra Nasîhatü’l-Mülûk’un kalan altı bâbını çevirerek eseri tamamlar. Bu çalışmada, Netîcetü’s-Sülûk fî-Nasîhati’l-Mülûk’a Yûnus adlı kişi tarafından -aynı yüzyılda yapıldığı anlaşılan- eklemeler edebiyatımızda intihal ve zeyl tanımları çerçevesinde değerlendirilmiştir.