Abstract

Sosyal hayatı oluşturan toplumdaki milletler kültürün bir parçasıdır. Kültür, bir toplumun yaşayış biçimini yansıtan maddi manevi değerlerin bütün unsurlarını kapsayan bir kavramdır. Maddi değerler somut olan değerler olarak adlandırılmaktadır. Manevi olan soyut değerler ise insanların birbirleri ile selamlaşmaları, onların iyi hallerine sevinip kötü durumlarına üzülmeleri gibi durumlar olarak geçmektedir. Somut bir değere örnek olarak da bir sanatçının karşısındaki kişinin bulunduğu iyi hâline manzum ya da mensur yazdığı edebî metinler verilebilir. Çünkü edebî metinler malzeme olarak toplumun kültürünü barındırır ve kendisine rehber edinir. Sosyal hayat milletin yaşayış tarzı ile şekillenen bir biçimdir. Bu yaşayış tarzı toplumda bulunan kişilerin kültürünü yansıtır. Aynı zamanda geçmişten gelen değerleri özümseyip geleceğe taşıma görevini bünyesinde bulunduran kültür, birçok şekilde kendini koruyabilir. Sosyal hayatta olan her şey edebî bir metinde görülebilir. Bir milletin yaşantısı bu metinlere yansımaktadır. Özellikle bir metnin yazılış tarihine bakılarak o dönemdeki olaylar hakkında bilgi sahibi olunmaktadır. Sosyal hayat ile iç içe bir gelenek olan klasik Türk edebiyatı ürünlerinde yaşamın her anı bulunmaktadır. Uzun bir süre varlığını sürdüren bu edebiyatta manzum ve mensur ürünler yazılırken çeşitli tür ve tarzlar kullanılmıştır. Edebî bir tür için metnin ne ile alakalı olduğu göz önünde bulundurulur. Edebî tarz olarak nitelendirilecek bir metnin ayrımı ise, bir edebî eserde işlenen konunun nasıl anlatıldığı ile yapılmaktadır. Bahar mevsiminden bahseden bir metne bahariye, kış mevsiminden bahseden bir metne şitaiyye türü adının verilmesi ya da okuyucuya öğüt verir nitelikte yazılmış bir eserin hikemî tarz olarak adlandırılmasının sebebi budur. Eserin ne ile alakalı olduğunun sorgulandığı ve sosyal yaşamın kanıtı olan türlerden biri de tebriknâmelerdir. Bu metinlerin içerisinde tebrik, tehniye, mübarek gibi kelimelerin geçmesi beklenir. Edebî ürünün sunulduğu kişinin yaşadığı mutlu eden bir olayı kutlamak isteyen şair, eserini oluşturur. Muhteva bakımından bahsettiği konu itibarıyla bir tür olarak değerlendirilen tebriknâmeler çeşitli vesilelerle kaleme alınmıştır. Düğün, bayram, doğum, terfi, yeni yıl, cülus vb. gibi konularda yazılan ve klasik edebiyatın hemen her nazım şeklinde görülen bir türdür. Yazıldığı dönemin sosyal, kültürel ve bazen askerî hayatıyla ilgili bilgi vermesi açısından önemli metinlerdir. Bu çalışmada Osmanlı padişahlarından I. Mahmud’a sunulan ve yeni yılını tebrik için yazılan kaside ve gazeller verilmiştir. Bu manzumeler Osmanlı arşivinden tespit edilen metinlerdir. 18. yüzyılın ikinci çeyreğinde hüküm süren padişaha yazılan aynı dönemde yaşayan şairlerin daha önce yayımlanmamış şiirlerinin transkripsiyonlu metni, şekil ve muhteva incelemesi ile tebriknâme türü hakkında bilgiler sunulmuştur. Toplamda sekiz adet manzume incelenmiş bunların yedi tanesinin gazel bir tanesinin de kaside olduğu görülmüştür. Bunların hepsinin içerik, işleyiş ve şekil olarak benzerliği tespit edilmiş, tebriknâme türü ile ilgili literatüre katkıda bulunulmuştur.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call