Abstract

Osmanlı döneminde, özellikle Farsça ve Arapça eserlerin tercüme ve şerhleri, çeşitli şarihler ve mütercimler tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu zengin geleneğin içerisinde farklı yaklaşımlar ve yöntemler kendini göstermiştir. Şarihler ve mütercimler, eserleri üzerine yazdıkları şerhlerde belirli tercüme yöntemlerini kullanarak kendi teorilerini oluşturmuşlardır. Bu uygulamaların belirlenmesi ve yapılan çevirilerin niteliklerinin ortaya konması, Osmanlı çeviri geleneğini anlamak açısından son derece önemlidir. Çalışmada, Urfî-i Şirâzî’nin kasidelerine Yanyalı Süleyman Efendi tarafından kaleme alınan “Şerh-i Divan-ı Urfî” adlı şerh eserinden alınan örnekler üzerinden çeviri stratejileri incelenmiştir. Çalışmada, Osmanlı dönemindeki çeviri yöntemleri ve stratejileri hakkında genel bir bilgi sunulmasının ardından; telafi (kültürel ikame), yabancılaştırma, öykünme, yerlileştirme (uyarlama), kültürel ödünçleme (ödünç alma), iletişimsel çeviri, somutlama, özelleştirme (alt anlamlı çeviri), genelleştirme (üst anlamlı çeviri), açımlama (açıklamalı çeviri) ekleme (genişletme), çıkarma (daraltma), çıkarım (öneri terim), yer değiştirme, dönüştürüm, standartlaştırma, perspektif kaydırma (değiştirme), birebir çeviri (sözcüğü sözcüğüne), tarihselleştirme, metin manipülasyonu gibi genel çeviri stratejilerinin Şerh-i Divan-ı Urfî’de ne şekilde kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu çerçevede, Osmanlı döneminde kaleme alınan çeviri ve şerh içeren eserlerden bir örnek üzerinden çeviri stratejileri tespit edilerek Osmanlı çeviri geleneğinin özellikleri anlaşılmaya çalışılmıştır. Bu analiz, Osmanlı döneminde çeviri ve şerh geleneğinin öne çıkan stratejilerini ortaya koymayı amaçlamış ve bu geleneğin teorik anlamda anlaşılmasına katkı sağlamıştır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call