Abstract

Göller yöresinde yer alan Pisidia Antiokheia antik kenti, Akdeniz’i İç Anadolu’ya bağlayan yolların kavşak noktasında yer almasından dolayı, Erken Demir Çağı’ndan Anadolu Beylikler Dönemi’nin sonuna kadar askeri ve stratejik açıdan önemini yitirmemiştir. Ayrıca erken dönemlerden itibaren Phrygia’nın, Pisidia’nın ve komşu bölgelerin haç merkezi görevini üstlenen kentin Bizans sonrası ile ilgili arkeolojik ve epigrafik veriler henüz oldukça yetersizdir. Bu çalışmada, 2021 yılında Pisidia Antiokheia Men Tapınağı ve Kutsal Alanı’nda yapılan kazılarda, açığa çıkarılan sikkeler ve bu sikkelerin bulundukları alan ile Selçuklu ve Beylikler Dönemi değerlendirilmiştir. Bu kapsamda kesin bilgiler sunması açısından buluntu alanı ile bölgenin tarihi ve coğrafyasına da kısaca değinilmiştir. Sikkelerin açığa çıkarıldığı Tapınak ve Kutsal Alan, Hellenistik ve Roma İmparatorluk Dönemi’nde en görkemli çağlarını yaşamıştır. Hıristiyanlığın, Bizans Devleti’nin resmi dini olduğu MS 4. yüzyılın sonlarına kadar da bu önemini devam ettirmiştir. Bu tarihten sonra tapınağın yanı başına yapılan kilise ile yeni din, alana tamamen egemen olmuş ve burası, Hıristiyanlık kutsal alanına dönüştürülmüştür. Tapınağın inşa edildiği alanda tapınaktan önce yapılmış gözetleme kuleleri de bulunmaktadır. Bu kuleler İç Anadolu’dan gelen, Ege ve Akdeniz’e geçen yolun en iyi kontrol edildiği noktada 1600 m yüksekliğinde olan bir dağın üzerinde Yalvaç ve Şarkikaraağaç Ovalarına hâkim bir konumdadır. Her ne kadar sikkelerin ele geçmiş olduğu alanda Selçuklu ve Beylikler Dönemi’ne ait anıtsal yapılar görülmese de bölgedeki diğer kalelerde bu uygarlıkların izlerine rastlanmaktadır. Men Kutsal Alanında in situ bulunan sikkeler, alanın İlhanlılar (Anadolu Beylikler) Dönemi’nde aktif bir biçimde kullanıldığını belgelerken, İlhanlılar öncesi de kullanılma ihtimalini akla getirmektedir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call