Abstract
Müslüman düşünürlerin ve bilim insanlarının çalışmaları XI. yüzyıldan itibaren doğrudan ya da aracı diller aracılığıyla Latinceye tercüme edilmeye başlanmıştır. Tercüme süreci ilk aşamada bireysel çabayla ve sınırlı alanlarda gerçekleşirken, XII. yüzyıldan itibaren belirli bir kurum üzerinden, devletin desteğiyle, sistematik ve farklı alanlardaki eserleri kapsayacak şekilde gerçekleşmiştir. Bu süreçte tercüme edilen tıp, kimya, fizik, astronomi ve matematik gibi bilimsel alanlara ilişkin eserler kadar felsefe ve teolojiye dair çalışmaları da kapsamıştır. XII. yüzyıl ile birlikte Gerard of Cromana ve Dominicus Gundissalinus gibi mütercimlerin felsefeye olan bireysel ilgilerinin de etkisiyle felsefe alanında başta Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Rüşd’ün eserleri sistematik şekilde Latinceye tercüme edilmiştir. İslam düşüncesinin Latinceye tercümesi, birbirine paralel iki şekilde gerçekleşmiştir. Bunlardan ilki, Aristoteles’in eserlerinin Müslüman düşünürlerin şerhleriyle birlikte tercüme edilmesidir. Bu tercüme hareketi Toledo’da Gerard of Cremona öncülüğünde başlamıştır. İkinci tercüme hareketi ise, Dominicus Gundissalinus öncülüğünde Yahudi mütercimlerin başlattığı tercüme hareketidir. Yahudi mütercimler İbn Sînâ’nın eserlerini ve İbn Sînâcı geleneğe ait eserleri tercüme etmişlerdir. Her iki tercüme hareketinin müşterek özelliği, Gerard of Cremona ve Dominicus Gundissalinus örneğinde olduğu üzere, Farâbî’nin Kitâb-u İhsâ-il-ulûm eserindeki ilimlerin tasnifini ve sıralamasını esas alarak tercüme edecekleri eserleri belirlemeleridir. Tercüme hareketiyle birlikte İslam düşüncesi felsefe, mantık, kozmoloji, kimya, fizik vb. alanlarda Latin düşünürlerini etkilemeye ve düşünce sistemlerini şekillendirmeye başlamıştır. Söz konusu bu etki, bazen Latin düşünürlerinin eserlerinde yaptıkları doğrudan referanslar ve alıntılarda görülürken; bazen de siyasi, dini vb. farklı kaygılardan dolayı şahıs ve eser ismi vermeden dolaylı şekilde yaptıkları alıntılarda ve görüşlerindeki benzerliklerden anlaşılabilmektedir. Müslüman düşünürlerin eserleri üzerinden Aristoteles’in doğa ve sosyal bilimlere dair doktrinlerinin öğrenilmesi Orta çağ düşüncesinin oluşum ve şekillenmesinde derin etkiler bırakmıştır. Grekçeden doğrudan yapılan tercümeler, hiçbir zaman Arapçadan yapılan tercümeler kadar anlaşılır, kolay ve sistematik olmamıştır. Müslüman düşünürlerin Aristo felsefesinin teoloji ve metafiziğe uygun şekilde yeniden yorumlamaları, skolastik dönemde Hristiyan teolog ve düşünürlerin inançlarını rasyonelleştirmelerinde önemli derece kolaylık sağlamıştır. Ayrıca başta felsefe olmak üzere farklı disiplinlerde yeni, farklı ve özgün yapıya sahip İslam düşüncesi, oluşum sürecinin başında bulunan Latin düşüncesinin şekillenmesinde ve yeni bir perspektif kazanmasında da etkili olmuştur. Biz bu çalışmamızda İbn Sînâ ve İbn Rüşd kadar etkili olmamakla birlikte, her iki filozofa nazaran etkisi göz ardı edilmiş ve ikinci planda bırakılmış Fârâbî’nin eserlerini, eserlerin tercüme sürecini ve etkisini ele aldık. Fârâbî’nin, tercüme edilen eserlerini konularına göre tasnif ederek hangi eserinin kimin tarafından kaç yılında tercüme edildiğini, eserlerin zamanla hangi düşünürleri etkilediğini belirlemeye çalıştık. Daha sonra Fârâbî’nin etkisinin daha iyi anlaşılabilmesi için erken dönemde Latinceye tercüme edilen İhsâ-il-‘ulûm eserini merkeze alarak ilimlerin tasnifi ve müzik alanında Latin düşünce geleneğinde nasıl bir etki bıraktığını tespit ettik. Ancak Farâbî’nin düşüncesinin Latin düşüncesi üzerindeki etkisinin sınırlarını ve derinliğini tam anlamıyla belirlemek, XI. ve XIII. yüzyılda tercüme edilen eserlerin ilk nüshalarının günümüze kadar muhafaza edilememesi nedeniyle mümkün değildir. Ayrıca tercüme edilen eserlerin orijinal Arapça nüshalarının bir kısmının da korunamaması nedeniyle o dönemde hangi eserlerin elde bulunduğu ve okunduğunu da tespit etmeyi zorlaştırmaktadır. Bundan dolayı Farâbî’nin hangi eserlerinin bu dönemde ulaşılabilir olduğu ve tercüme edildiğini kesin bir şekilde belirlemek neredeyse imkânsızdır. Bu zorluğa rağmen eldeki verilerden ve metin karşılaştırmalarından hareketle Fârâbî’nin İhsâ-il-‘ulûm eserinin tercümesiyle birlikte Batı düşünce geleneğindeki ilimlerin tasnifi, 7 özgür sanattaki (artes liberales/ septem artes) ilimlerin sayısı ve sıralamasının değişimine etkisini örnekler bağlamında değerlendirdik. Bunu yaparak Fârâbî’nin düşüncesinin Latin düşüncesi üzerindeki etkisinin sınırlarını ve derinliğini tam anlamıyla belirlemeye çalıştık. Çalışmamızın sonucunda, Fârâbî’nin eserlerinin Latinceye tercüme edilmesinden kısa bir süre sonra ilimlerin tasnifi alanında başta olmak üzere mantık ve müzik alanında geliştirdiği farklı ve özgün görüşleriyle Latin düşüncesinin oluşum ve gelişiminde önemli bir etkide bulunduğunu tespit ettik. İlimlerin tasnifi ve müzik ilminin teorik temellendirilmesine dair kaleme aldığı eserleri örnek alan ya da taklit eden eserlerin yazılması bunun en önemlli göstergesidir.
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have
Similar Papers
Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.