Paul Stirling Türk antropolojisinde bir klasik sayılan Türk Köyü (1965) çalışması ile Türkiye’de ilk etnografik incelemeyi yapan kişi olarak bilinir. Muhtemelen, belli bir yörede en uzun soluklu inceleme geleneği de ona atfedilir. Stirling’in temel incelemesi olan Türk Köyü çalışmasında, disiplinin doğası gereği, köyde aile yapısı, akrabalık ilişkileri ve dayanışma ağlarının önemi ve etkileri ele alınmıştır. Daha sonraki çalışmaları ise ağırlıklı olarak araştırma alanlarındaki sosyal ve kültürel değişimin dinamiklerini tespit etmeye ve kuramsal bir çerçevede tartışmaya yöneliktir. Buna bağlı olarak, bu çalışma projesinde (1986) üç temel amaç esas alınmıştır: Tarım toplumlarının dönüşümü konusundaki kuramsal tartışmalara katkıda bulunmak, sanayileşme süreci hakkındaki çeşitli kuramsal önermeleri teste tabi tutmak ve gelecek nesillerin araştırmacılarına bir dizi tarihi veri bırakmak. Daha da önemlisi, sahadan elde ettiği verilerle bu alandaki kuramsal tartışmalara ve birikimlere olan katkısıdır. Üstelik Stirling’in Türkiye’nin modernleşme serüvenine tanıklık etmek gibi tarihi bir kişiliği yansıttığı da söylenebilir. Erciyes Üniversitesi tarafından 1986 yılında Stirling’in Kayseri’nin Sakaltutan ve Elbaşı köylerinde yapacağı antropolojik incelemelere mihmandar olarak katılmak üzere bir yıl süreyle görevlendirildim. Araştırma görevlisi olarak dinler tarihi alanında yüksek lisans tezimi hazırlıyordum. Paul ile çalışmayı önemli bir fırsat olarak gördüm ve değerlendirme yoluna gittim. Geleneksel açıdan kitabi bilgilere dayalı teorik okumaların yaygın olduğu bir kültürde yetişmiş biri olarak Profesör Stirling ile “sahada olmak”, hayatımda önemli deneyimler kazanmamı sağladı. Genelde kimlik ve kişilik birbirine karıştırılır ve öyle sunulur. Paul’ün şahsında, bilimsel uygulamalarla insani boyutun ahenkli birlikteliğini gördüm. Bu çalışmada Stirling’in araştırma yöntemi, katılımlı gözlemin ve ekip çalışmasının önemiyle ilgili deneyimlerin paylaşımı amaçlanmıştır.