Bu çalışmanın amacı, okul müdürlerinin ve öğretmenlerin yıldırma davranışlarına yönelik algılarındaki benzerlikleri ve farklılıklarını ortaya koymaktır. Nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseninin kullanıldığı çalışmada katılımcılar, 30 okul müdürü ve 30 öğretmenden oluşmaktadır. Yapılan görüşmelerle ulaşılan veriler, içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırmasonuçlarında, okul müdürlerinin ve öğretmenlerin tamamının yıldırma kavramına yönelik bilgi sahibi oldukları, okul müdürlerinin ve öğretmenlerin okullarda yıldırma davranışlarıyla karşılaştıkları, bu durumu daha çok psikolojik baskı olarak ifade ettikleri ve okul müdürlerinin yıldırmayı genellikle çok yönlü bir süreç olarak; öğretmenlerinse daha çok amir kaynaklı bir süreç olarak algıladıkları ortaya koyulmuştur. Ayrıca, okul müdürleri ve öğretmenler yıldırmanın stres, öfke, huzursuzluk ve psikolojik sorunlar gibi bireye yönelik olumsuz etkilerinin olduğu ve mağdurların sessiz kalarak yıldırmaya boyun eğdiği konusunda ortak bir algıya sahiptir. Hem okul müdürleri hem de öğretmenler, yıldırma sürecine maruz kalan bir bireyi fark ettiklerinde sessiz kalmayacaklarına, yıldırma sürecine müdahil olacaklarına ve mağdurun yanında yer alacaklarına yönelik ortak bir algı ortaya koymuştur. Okul müdürlerine göre okullarda yaşanılan yıldırma davranışlarının en temel nedeni empati ve iletişim eksikliğiyken; öğretmenlerin birçoğuna göre ise liyakat eksikliğidir. Yıldırmanın kurumsal etkileri değerlendirilirken okul müdürleri daha çok kurum kimliği açısından; öğretmeler ise daha çok özel ve bireysel açıdan algılar ortaya koymuştur. Okul müdürlerinin çoğu, yıldırma karşısında hukuki yollara başvurmayı yıldırma ile mücadele stratejisi olarak görmekte; öğretmenlerin yarısı ise yıldırma karşısında kaçınma, görmezden gelme stratejisini izlemektedir. Araştırmanın sonunda yıldırma davranışlarının ve okul müdürlerinin ve öğretmenlerin algı farklarının okul ortamında azaltılmasına yönelik öneriler sunulmuştur.
Read full abstract