Geçmişten günümüze miras kalan taşınmaz kültür varlıkları ilk yapıldığı günden bu güne çeşitli yıkımlara maruz kalmıştır. Bu yapıların ömrünü devam ettirmesi, gelecek kuşaklara aktarılması için bakım ve onarımının yapılması zorunluluktur. Fakat günümüzde bu onarımlar yapının tarihi, estetik ve özgün durumlarının yenilenmesi, tahrip edilmesi şekline dönüşmüştür. Tarihi yapıların onarıma ihtiyaç duymadan ön korunmalarının sağlanması gerekmektedir. Bu araştırma ile uluslararası alandaki önleyici koruma uygulamalarından yola çıkarak Türkiye için bir model geliştirmek amaçlanmıştır. Önleyici koruma, gelecekteki bozulmaları veya kültürel miras kaybını önlemek, en aza indirgemek için dolaylı önlemler ve eylemler kullanan disiplinler arası bir yöntemdir. Bu yöntem ile taşınmaz kültür varlıkları (anıtlar), kâr amacı olmayan kuruluş tarafından, periyodik olarak denetlenerek bozulma süreçlerine anında müdahale edebilecek, böylece daha büyük hasarların önlenmesi ve ek maliyetten kurtulma sağlanacaktır. Türkiye’de önleyici korumanın uygulanabilmesi adına üç aşamalı bir sistem tavsiye edilebilir: Birincisi hazırlık aşaması, anıtların mevcut durumlarının ayrıntılı olarak hasar tespit fişlerine işlenmesi, hasar meydana gelebilecek her bir yapı elemanının birden beşe kadar güvenlik seviyelerinin oluşturulması. İkincisi izleme aşaması, eserlerin hasar durumuna ve enderlik derecelerine göre izleme aralığı belirlenmesi, düzenli aralıklarla hasar durumlarındaki değişimlerin takip edilmesi. Üçüncüsü müdahale aşaması, tehlike seviyesi birinci derece olan yapı elamanları tespit edilerek anında müdahale sisteminin uygulanması şeklindedir.