Abstract

Orta Çağ Avrupası’nda doğaüstü varlıklar hayvan olarak kabul edildiğinden yaygın bir biçimde hem kilise tasvirlerinde hem edebiyatta yer almışlardır. Bunun sebebi olarak insan ve hayvan arasındaki sınırların belirsizleştirilerek geçişken bir figür tasviri ortaya koyma düşüncesi görülmektedir. Bu nedenle hem kilise tasvirlerinde hem de edebiyatta melez varlıklar ön plana çıkmaktadır. Özellikle üst gövdesi insan, alt gövdesi ise yılan ya da balık görünümünde olan ve yaşam alanı sular olan doğaüstü varlıklar çeşitli bağlamlarda edebiyatın konusu olmuştur. Bu varlıklar arasında yer alan ve bir su kadını olarak bilinen Melusine, Orta Çağ Avrupası’nda çeşitli eserlerde işlenerek nihai şablon özelliklerine 14. yüzyılın sonları ile 15. yüzyılın başı civarında Jean d´Arras ve Couldrette adlı iki Fransız yazarla ulaşmıştır. Melusine anlatıların temeli, yasağa bağlı olan bir evliliğe ve onu takip eden ihanet motifine dayanmaktadır. Melusine konusunun en eski Almanca hali ise Thüring von Ringoltingen’in 1474’te basılan nesir romanıdır. Çalışmada öncelikle Ringoltingen’in Melusine uyarlamasını kaleme almasındaki nedenler göz önüne alınarak yazarın temel anlatı şemasında farklılaştırdığı noktalar ve Melusine figürünü işleyiş biçimi incelenmiştir. Ardından eserde yer alan ihanet motifinin iki aşamadan oluşması, Melusine gibi doğaüstü bir varlığın ebedi ruha sahip olma arzusuyla ilişkilendirilerek açıklanmaya çalışılmıştır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call