Abstract
İnsan varoluşunun merkezinde olan duygular; bireyin öznelliğini, bilincinin boyutlarını, seçimlerini, özgürlük algısını, edimlerini/edimsizliğini, davranış stratejilerini yorumlamada önemli rol üstlenir. Modern yaşamın çoğulculuğu içinde birey; içinde bulunduğu dünyadaki nesnelerle, başkalarıyla, sıradanın ve yapmacıklığın değer yargılarıyla kuşatılmıştır. Bu kuşatılmışlık, kıstırılmışlık hissini perçinler ve birey kendini her geçen gün daha yalnız, merkezin dışında hisseder. Oğuz Atay’ın Tehlikeli Oyunlar romanında yalnızlık duygusu, Hikmet Benol odağında bireyin başkası ile ilişkisi, bu ilişkiye yönelik algıları, varoluşunun bedenselliği ve mekansallığı bağlamında bir deneyime dönüşür. Bireyin öznel deneyiminde ontolojik boyutuyla beliren yalnızlık duygusunun mekan ve bedenle somutlaşan bağı fenomenolojik yaklaşımın olanaklarıyla irdelenecektir. Bu nedenle çalışmanın kuramsal çerçevesi fenomenolojik yaklaşımla yalnızlık duygusunun deneyimini içerir. Çalışmanın inceleme kısımlarında ise Hikmet Benol’un başkası ile arasındaki gerilimde yalnızlığı nasıl deneyimlediği, yer arayışı ve edimleri öne çıkarılmıştır.
Published Version
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have