Abstract
Dil edinimi sürecinde, dilin içindeki istatistiksel düzenliliklere karşı duyarlılık, çocukların dilin karmaşık yapılarını öğrenmelerine erken yaşlardan itibaren katkıda bulunmaktadır. İstatistiksel öğrenme olarak anılan, herhangi bir yönerge, pekiştirme veya geri-bildirim gerektirmeyen bu örtük öğrenme mekanizması sıklıkla dil bozukluklarıyla ilişkilendirilmektedir. Bu derlemede, dil bozuklukları ile istatistiksel öğrenme arasındaki karmaşık ve çok yönlü ilişki, dilsel ve bilişsel süreçlerdeki aksaklıkları, özellikle prosedürel öğrenme becerilerindeki güçlüklerle açıklayan Prosedürel Öğrenme Eksikliği Hipotezi perspektifinden tartışılmıştır. Gelişimsel dil bozukluğu, gelişimsel disleksi ve otizm spektrum bozukluğu arasındaki benzerlikler ve farklılıklar, istatistiksel öğrenme süreçlerinde gözlenen güçlüklerle birlikte ele alınmıştır. Araştırmalar, gelişimsel dil bozukluğu ve disleksili çocukların, tipik gelişim gösteren yaşıtlarına kıyasla, istatistiksel öğrenme görevlerinde genellikle düşük performans sergilediklerini ortaya koymaktadır. Diğer taraftan, otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar, istatistiksel öğrenme görevlerinde güçlük çekmezken, bu süreçlerin nöral temellerinde farklılıklar gözlemlenmiştir. Çalışmalardaki yöntemsel farklılıklar, paradigmalardaki, uyarıcılardaki ve katılımcı özelliklerindeki farklılıklar tutarsız bulgular yaratmaktadır. Daha kapsamlı ve bütüncül bir kuramsal çerçevenin geliştirilmesi, tipik ve atipik gelişim aşamaları boyunca istatistiksel öğrenme becerilerinin incelenmesi ve standartlaştırılmış metodolojilerin ve sağlam değerlendirme araçlarının geliştirilmesi, gelişimsel bozukluklar ve istatistiksel öğrenme arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılmasına ve bu bilgiye dayalı olarak daha etkili müdahale ve destek stratejilerinin geliştirilmesine yardımcı olabilir.
Published Version
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have