Depresyon Tanısı Olan Çocuk ve Ergenlerin Olumsuz Otomatik Düşünceleri ile Annelerinin Psikolojik İyi Oluş Düzeyleri Arasındaki İlişki

Abstract

Amaç: Bu çalışma depresyon tanısı olan çocuk ve ergenlerin olumsuz otomatik düşünceleri ile annelerinin psikolojik iyi oluş düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla ilişkisel tanımlayıcı desende yapılmıştır. 
 Gereç ve Yöntemler: Çalışma, 10.06.2022-01.12.2022 tarihleri arasında Yozgat Bozok Üniversitesi Çocuk Psikiyatrisi Polikliniğine başvurup “DSM 5 Tanı Kriterleri” doğrultusunda depresyon tanısı konulan ve çalışmaya katılmayı kabul eden 50 çocuk ve annesiyle yapılmıştır. Verilerin toplanmasında, çocuk ve ebeveynlere yönelik kişisel bilgi formu, Olumsuz Otomatik Düşünceler Ölçeği (çocuk ve ergen katılımcılar) ve Psikolojik İyi Oluş ölçeği (anneler) kullanılmıştır. Veriler,görüşme odasında depresif bozukluğu olan hastalarla bire bir görüşülerek, araştırmacı tarafından sorular okunarak alınan cevaplar doğrultusunda doldurulmuştur. Verilerin analizinde; hastaların tanıtıcı özelliklerinin karşılaştırılmasında yüzdelik dağılım, ölçek toplam puan ortalamalarının hesaplanmasında aritmetik ortalama, ölçekler arasındaki ilişkiyi incelemede ise Pearson Korelasyon testleri kullanılmıştır. 
 Bulgular: Çalışmada yapılan istatistiksel analiz sonucunda depresyon tanısı olan çocuk ve ergenlerin %74’ü kız olup yaş ortalamaları 15.42±1.76’dır. Çocuk ve Ergenlerin Olumsuz Otomatik Düşünceler Ölçeği ve annelerinin Psikolojik İyi Oluş ölçeği puan ortalamaları arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (p>0.05).
 Sonuç: Sonuç olarak, araştırmanın sonucunda depresyon tanısı olan çocuk ve ergenlerin çoğunluğunun kız olduğu ve kızların olumsuz otomatik düşünce düzeylerinin istatistiksel olarak anlamlı olmasa da erkek katılımcılardan daha yüksek olduğu belirlenirken çocuk ve ergenlerin olumsuz otomatik düşünce düzeyleri ile annelerinin psikolojik iyi oluş düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki olmadığı saptanmıştır. Bu bağlamda çalışmamızın ruh sağlığı profesyonellerinin çocuk ve ergenlerde depresyonu önleme amaçlı yürüttükleri çalışmalarda risk faktörlerini göz önünde bulundurarak çalışmalarını planlaması konusunda katkı sağlayacağı düşünülmektedir.