Abstract

Türklere ait ilk yazılı belgeler, Eski Türkçe döneminde, Türk runik alfabesiyle çoğunluğu yazıt taşlara olmak üzere kayalara, sert cisimlere, çeşitli eşyalara ve kâğıtlara yazılmıştır. Günümüze kadar Eski Türk runik metinlerinin üzerine Türkologlar birçok farklı konuda çalışmalar yapmıştır. Bu konulardan biri de söz varlığı çalışmalarıdır. Zaman zaman Türk runik metinlerinin söz varlığı çağdaş Türk lehçeleri söz varlığıyla karşılaştırılmıştır. Çünkü Türk lehçeleri çalışmalarında temel dayanak olarak Eski Türkçenin araştırılmasının ve lehçeler ile ilişkisinin ortaya çıkarılmasının önemi büyüktür. Tarafımızca yapılan araştırmada temel konu olarak Türk runik metinleri söz varlığı ile Nogay Türkçesi söz varlığının karşılaştırıldığı bir çalışma tespit edilememiştir. Bu çalışmada, Türk runik metinlerinde var olan sözcükler ile çağdaş Nogay Türkçesi sözlüklerinde yaşamaya devam eden ortak sözcüklerin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada öncelikle eski Türk yazıtları söz varlığının çağdaş Türk lehçeleri söz varlığı ile karşılaştırıldığı çalışmalar belirtilmiştir. Daha sonra Nogay Türkçesinde yaşamaya devam eden Eski Türkçe sözcükler tespit edilmiştir. Bu sözcükler, “fonetik değişikliğe uğramış ve/veya morfolojik olarak farklı olan” ve “fonetik ve morfolojik olarak değişmeyen” sözcükler olmak üzere sınıflandırılmıştır. Sözcüklerin ortak olma durumunda bazı sözcüklere temkinli yaklaşılarak dipnotlarda, sözcüğün etimolojisiyle ilgili değerlendirmelere yer verilmiştir. Ayrıca morfolojik olarak farklı biçimde oluşmuş sözcükler üzerine açıklamalar yapılmıştır. Çalışmanın sonuç bölümünde ortak sözcükler üzerine istatistikî bilgiler, sözcüklerde gerçekleşen ses olayları ve semantik olarak değişmeler tespit edilmiştir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call