Abstract

Allah’ın insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlaması için indirdiği son kitap Kur’an-ı Kerîmdir. Bu sebeple ulaştığı bütün insan gurupları için tefsir edilmesi bir gerekliliktir. Kur’an’ın ilk müfessiri peygamberimizdir. Ondan sonra sahabe, tâbiîn ve sonrakiler tarafından ihtiyaca göre tefsir edilmiştir. Tefsir alimleri, kendi bakış açılarına göre Kur’ân’ı farklı şekillerde tefsîr etmişlerdir. Bu müfessirlerden birisi de Osmanlı dönemi Mekke’sinde yaşayan Hanefî-Eş’arî mezhebine mensup İbn Akîle el-Mekkî’dir. Her alanda sağlam bir altyapı ve yüksek bir ilim sahibi olmakla beraber, hadisci kimliğiyle ön plana çıkmıştır. Ancak o en kapsamlı ve hacimli eserlerini tefsîr ve tefsîr usulü alanında vermiştir. Onun el-Cevheru’l-Menzûm fi’t-Tefsîri bi’l-Merfû’ min Kelâmi Seyyidi’l-Mürselîne ve’l-Mahkûm adlı eseri, rivayet tefsîrlerine farklı bir bakış ile içinde sadece peygamberimizden gelen merfû’ ve merfû’ hükmünde rivâyetlerin kullanılacağı iddiasıyla yazılmış bir rivâyet tefsîridir. Peygamberimizden direk gelen tefsîr malzemesinin az olduğu kanısını çürütme adına yapılan çalışma, bu yönüyle dikkat çekmektedir. Bu gayeyle yazılan başka bir tefsîr bilinmemektedir. Her türden kıraat farklılıklarına yer vermiştir. İlmi durgunluğun olduğu geç dönem olarak nitelenecek bir zamanda yazılmış bu tefsîr hakkında lokâl olarak yapılmış birkaç çalışmanın dışında henüz kapsamlı bir çalışma yoktur. Bu çalışmada eserin genel bir tanıtımı yapılarak İbn Akîle’nin tefsîrciliği ve Ra’d sûresi özelinde kıraat farklılıklarına yaklaşımı incelenmiştir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call