Abstract

Zemahşerî Arap dili ve belagatinin üstatlarından olduğu kuşkusuzdur. Belagat alanındaki en önemli görüşlerini ünlü tefsiri el-Keşşâf'ında ortaya koymuştur. 
 Mukaddimesinde Kur’an’ı tefsir etmenin zorluğuna dikkat çeken Zemahşerî müfessirin özellikle Arap dili ve belâgatında, bedî ve beyân ilimlerinde derin vukuf sahibi olması gerektiğini belirtmiştir. Âyetleri öncelikle dil ve belâgat kaidelerini ve eski Arap şiirlerini dikkate alarak aklın ilkeleri ışığında açıklaması, ince tahlillerle kelimelerin ihtiva ettiği mecazi mânaları keşfedilmeye çalışması tefsir yönteminin en ayırt edici özelliğidir.
 el-Keşşâf, Kur’an’ı dil ve belâgat ilkelerini dikkate alarak yorumlaması, Kur’ân’ın i‘câz yönlerini, erişilmez edebî üstünlüğü ve nazım güzelliğini ortaya koyması, Kur’an’da mânaların tasvir ve temsil yoluyla anlatılmasının etkili bir metot olduğunu göstermesi gibi özellikleriyle yazıldığı dönemden itibaren çok beğenilmiş ve hemen bütün müfessirlerce kaynak olarak alınmıştır.
 Başta Fahreddin er-Râzî, Beyzâvî ve Ebüssuûd Efendi olmak üzere birçok ünlü müfessir özellikle dil ve belagat incelikleri cihetiyle el-Keşşâf’tan faydalanmıştır. Hatta bazı müelliflerce Beyzâvî’nin Envârü’t-tenzîl’ini el-Keşşâf’ın bir özeti olarak görülmüştür.
 İki bölüme ayırdığımız çalışmamızın birinci bölümünde Arap dili ve belagatinde ve Zemahşerî’de müşakele sanatını, ikinci bölümde de Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ında müşakele sanatına konu olan âyetlere getirdiği yorumları ve bu yorumlarında müşakele sanatını kullanış şeklini, takipçileri Beyzavî ve Ebussuud Efendi’yle karşılaştırmalı olarak ele alacağız.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call