Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yüzyılındaki millileşme çabaları, Türk toplumunun ulusal kimlik oluşturma ve modern ulus devletin inşasında kritik bir rol oynamıştır. Bu çabalar, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra Türkiye'nin siyasi, sosyal ve kültürel dönüşümünü şekillendiren girişimlerden oluşmaktadır. Dünya siyasetinde büyük ölçüde savaşların ve ekonomik krizlerin etkili olduğu ilk dönem, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ulus devlet olma amacını birçok manada sekteye uğratmıştır. Yine de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk dönemleri ulus devlet inşasına yönelik adımların atıldığı önemli bir dönemdir. Özellikle dili, kültürü ve tarihi millileştirme adımları, modern bir ulus devletin temellerini atmıştır. Bu bakımdan Mustafa Kemal Atatürk dönemi, toplumu etnik temelli bağlardan daha ziyade milli bir kimlik etrafında birleşmeye amaçlamıştır. Bu dönemde Türk dilinin, tarihinin ve kültürünün korunması için kurumlar kurulmuş, milli eğitim politikaları geliştirilmiş, halk kültürünün ehemmiyetine dikkat çekilerek toplumsal kolektivizmin oluşturulması amaçlanmıştır. 
 Bu bağlamda bu çalışmanın sınırlılığını Türkiye Cumhuriyetinin millileşme hamleleri oluşturmaktadır. Çalışmada millileşme süreci ilk olarak tarihsel, kültürel alanlarda ele alınacak daha sonra, Türkiye’de yapılmış destan çalışmaları millileşme ile birlikte değerlendirilecektir. Çalışma, destan anlatı türü hakkında yapılmış akademik çalışmaları kolektivizm ve köken inşası çerçevesinde incelerken Türkiye ve dünyadaki önemli tarihsel süreçleri de odak noktasına alacak ve ulus devletin inşa sürecine dolaylı veya doğrudan etki edebilecek tarihsel, siyasal, ekonomik olay/durumları birlikte değerlendirecektir. Dolayısıyla çalışmada, Türkiye Cumhuriyeti Devletini içte ve dışta etkileyen tarihsel, siyasal, ekonomik olaylara yer verilmiştir. Bu detayların tamamı değerlendirme ve sonuç bölümünde ulus devlet, millileşme, köken arayışı gibi kavramlar çerçevesinde okunacaktır.