Bu çalışma, modern psikoloji ve pedagojinin gerçekleri doğrultusunda bir din eğitimi ve öğretimini açıklamaktadır. Modern psikolojide büyüme ilkesi oldukça önem arz etmektedir. Bu ilkeye göre çocuk bir dizi farklı aşamadan geçer ve ancak kademeli olarak olgunluğa ulaşır. Çocuk ve yetişkin arasındaki farklar sadece niceliksel değil aynı zamanda nitelikseldir. Başka bir ifadeyle çocuk, yetişkinin küçültülmüş hali olmayıp ikisi arasında zihinsel, duygusal ve manevi açıdan birçok farklılıklar bulunmaktadır. Bu nedenle çocuğun din eğitimi ve öğretiminde, yetişkinin yararına olan fikir ve inançları çocuğun seviyesine indirerek empoze etmek yerine, çocuğun kendi hayatının manevi yönlerini fark etmesine yardımcı olmak gerekir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da çocuğu hayatın dini yönleriyle erken tanıştırmamaktır çünkü erken yaşta aşırı aşinalık çok zarar verebilir. Birincisi, çocukta bıkkınlığa neden olabileceği gibi belli bir antipati uyandırabilir. İkincisi, çocukta manevi konulara saygısızlığı doğurabilir. Üçüncüsü de çocuk, duyuların ötesine dayanan her şeyin gerçekliği veya yaşamın değeri konusunda şüphe ve acıya kapılabilir. Bu zararlardan hiçbiri meydana gelmese bile, erken yaşlardaki gereğinden fazla aşinalık, çocuğun gelecekte yaşayabileceği derin dini deneyimlerinin zenginliğinden bir şeyler azaltır. Özetle, çocukların din eğitimi ve öğretiminde, dini bilgi ve deneyimin kademeli olarak gelişmesi ilkesini kabul etmek gerekir. Bunun için de çocukların büyüme sırasındaki içgüdüleri, istekleri ve ilgileriyle ilgili çalışmaların farklı bakış açılarıyla kapsamlı bir şekilde ve çok sayıda araştırmacı tarafından iş birliği içinde yürütülmesine ihtiyaç vardır.
Read full abstract