Andre Gunder Frank tarafından ortaya koyulan “Yeniden Doğu” tezi, 1400-1800 yılları arası dönemde Avrupa-merkezci tarih anlayışıyla yazılan ve Batı’nın Doğu’dan üstün olduğunu ifade eden görüşün aksine; söz konusu dönemde Çin merkezli Asya ekonomisinin Batı’dan üstün olduğu üzerine kuruludur. Frank’a göre Batı’nın 18. yüzyıl sonlarında kurduğu üstünlük geçici olup, 20. yüzyılın ortalarından itibaren Çin merkezli Asya ekonomileri, yeniden canlanarak dünya sisteminde etkin olacaklardır. Çin’in 1970 sonrası dışa açılarak küresel ekonomide yer edinmeye yönelik adımları ve bunun bir sonucu olarak küresel yatırımları teşvik edici politikaları, Çin’in kalkınmasına ve özellikle Soğuk Savaş sonrası oluşan düzende küresel bir ekonomik güç olmasına olanak sağlamıştır. Ayrıca 1970 sonrası ABD hegemonyasının krize girmesi, iki bloklu dünya sisteminin dağılması ve ABD’nin dış politikada uyguladığı sert güç, küresel sermayenin Çin özelinde Asya’da yaygınlaşması ve 21. Yüzyılda Çin’in hegemonik güç olmasını olumlu etkilemiştir. Bu çalışma Frank tarafından ileri sürülen Yeniden Doğu adlı tezin, küresel gelişmeler çerçevesinde yeniden değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Çalışma kapsamında Çin’in küresel ekonomideki konumu açıklanacak ve dünyada barışı simgelediğini iddia eden önemli yaklaşımlardan biri olan Tek Kuşak Tek Yol Projesi çalışma kapsamında analiz edilecektir. Covid-19 sonrası yeni dünya sisteminde Frank’ın Yeniden Doğu tezi ile Çin’in dünyaya barış olarak iddia ettiği Tek Kuşak ve Tek Yol Projesi çalışma kapsamında değerlendirilecektir.