Türk edebiyatının önemli simalarından biri olan Yahya Kemal Beyatlı, şiirlerini büyük ölçüde Kendi Gök Kubbemiz ve Eski Şiirin Rüzgârıyle adlı kitaplarında toplanmıştır. Bu şiirlerde hayat, yaşlılık, ölüm, sonsuzluk, özlem, ruh, musiki, mimari, İstanbul, Türklük, Osmanlı tarihi, fetih ve şehitlik gibi kavram ve mevzular öne çıkmaktadır. Onun şiirlerinde, temelleri Üsküp’te çocukluğunun geçtiği yıllarda atılmış, İstanbul’un eski semt ve mekânlarında olgunlaşmış tecrübe ve dikkatlerle teşekkül eden bir medeniyet tasavvuru görülmektedir. Bu tasavvur, onun Fransız düşünürlerinden aldığı tarih ve vatan telakkisiyle beslenmiş, kendi mimari, musiki ve şiir zevkiyle de estetik bir görünüm kazanmıştır. Dolayısıyla Yahya Kemal’in şiir sanatının önemli bir cephesini milli ve romantik bir duyuşla kaleme aldığı şiirleri oluşturmaktadır. Şairin yukarıda ismini zikrettiğimiz kitaplarında yer alan şiirlerinde, bilhassa Akıncı ve Mohaç Türküsü gibi destan-şiirlerinde, 26 Ağustos 1922 başlığı altındaki ebedîleşmiş dizelerinde şehit, şehitlik ve şehadet gibi manevi değeri yüksek kavramlar işlenmiştir. Bu şiirlerin yanı sıra Süleymaniye’de Bir Bayram Sabahı, İstanbul’un Fethini Gören Üsküdar, Koca Mustafapaşa, O Rüzgâr, Bir Tepeden, Ok, 1918, Akıncı ve Mohaç Türküsü, Kaybolan Şehir, İstanbul’u Fetheden Yeniçeriye Gazel, İstanbul’un Fethini Gören Üsküdar, Mihriyâr, Rubai ve Gedik Ahmet Paşa’ya Gazel ve Selimnâme’deki manzumelerinde de kahramanlık duygusu ile birlikte şehitlik kavramı işlenmiştir. Bu çalışmada yukarıda ismini zikrettiğimiz şiirlerden hareketle şairin şiir evreninde şehadet temasının nasıl teşekkül ettiği ortaya konulmaya çalışılacak, öncesinde Yahya Kemal’de milli romantizmin oluşmasıyla ilgili tetkiklerimiz olacaktır.