Tasvir kültürel, sanatsal ürünlerde, edebî eserlerde bir şeyin ayırıcı ve ayrıntılı özellikleriyle betimlenmesi ya da anlatılmasıdır. Tasvir kültürle vardır ve tasvir olmayan şeyde kültür bulunamaz denilebilir. Tasvir, anlatılarda dil aracılığıyla bazen doğrudan bazen de analojiler ile metaforla yapılmaktadır ve anlaşılmaktadır. Bu edebî unsurlar, masalların hikâye anlatma işlevinin ötesine geçmesine yardımcı olur. Hermeneutik bakış açısıyla bir söz kendiliğinden anlaşılır olmayıp yorum gerektirdiği için masalda kullanılan tasvirlerin özellikle örtük sözleri açığa kavuşturmak için yorumlanması gerekmektedir. Aslında masallar hem anlatıcı hem metin açısından hem de dinleyici ve okuyucu açısından soyut düşünmenin temel ve ilk anlatılarındandır. Dolayısıyla tasvire kültür açısından bakmak, halk edebiyatında özellikle masallarda tasvirin nasıl kullanıldığını ve hermeneutik açıdan metnin nasıl bir anlamlandırma ve yorumlama süreci olduğunu değerlendirmek bu çalışmanın konusunu ve amacını oluşturmaktadır. Hermeneutiğin merkezinde, metni anlamanın sürekli bir yorumlama ve yorumun da tarihsel, kültürel ve bireysel bağlamdan etkilendiği fikri bulunmaktadır. Daha çok dil bilim ve çeviri alanlarında kullanılan hermeneutiğin geleneksel metinleri anlamada ve yorumlamada da bir yöntem olarak kullanılabileceği görülmektedir. Masallardaki tasvirler özellikle semboller analiz edilirken bu süreçte hermeneutik bakış açısıyla metnin daha derin katmanlarına inmek ve metni çeşitli bakış açılarından bütüncül bir şekilde anlamak için kullanılabilir. Zümrüdüanka Kuşu masalının hermeneutiğin perspektifinden incelenmesinin, masalın tasvirlerini, sembollerini, kültürel bağlamını, anlatıcının/yazarın bakış açısını ve içsel anlamlarını anlamak için önemli bir yöntem olduğu düşünülmektedir. Anlatı ortamının değişmesiyle günümüzde masalın yorumlanma biçiminin, tasvirlerin tahayyül edilme biçiminin de değiştiği görülmektedir.
Read full abstract