Abstract

Birçok dilbilimci, birden fazla lafzın aynı anlamda kullanılması şeklinde tarif edilen müterâdif lafızların mevcudiyetini dilin zenginliği olarak kabul ederken; diğer bazıları, buna karşı çıkmışlardır. Bu iki yaklaşıma karşın diğer bazıları ise, terâdüfün az sayıda da olsa Arap dilinde var olduğunu ifade etmişlerdir. Bu hususla bağlantılı olarak müterâdif lafızların varlığını savunan bazı âlimler, bunun Kur’ân-ı Kerim’de de yer aldığını savunurken; eşanlamlı lafızların varlığına karşı çıkanlar ise, bunun Kur’ân’da da yer almadığını beyan etmişlerdir. Dolayısıyla terâdüf olgusunu kabul etmeyenlere göre, tek bir anlamın birden çok lafızla ifade edilmesi, eş anlamlılık değil; yakın anlamlılık ile ilgilidir. Buna göre, yakın anlamlı kelimelerin her birinin, diğerinde olmayan bir anlam farklılığı vardır. Kur’ân-ı Kerim meâllerinde bu türden yakın anlamlı kelimelerin tercüme edilmesi noktasında genel olarak gerekli hassasiyetin gösterilmediğini söylemek mümkündür. Bu çalışmada, âlimlerin müterâdif addedilen lafızlara karşı farklı yaklaşımlarına ve bu tür lafızların Kur’ân-ı Kerim’de yer alıp-almadığı konusuna kısaca yer verildikten sonra, necm lafzı ile yakın anlamlı olan kevkeb lafzının aralarında bir fark yokmuş gibi tercüme edilmesi sorununa dikkat çekilecektir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call