UD ÇALGISINDA METRONOM KULLANMANIN ÖNEMİ

Abstract

Çalgı eğitimi ve icrasında en önemli unsurlar arasında yer alan “ritmik yapının” önemi her daim ön plana çıkmaktadır. Müzik denilen olgunun kısa tanımında yer alan “ses kaynağı” ve “ritim” öğeleri de dikkate alındığında bilinmektedir ki temelde ritim sistematiğinin her müzisyende olması temel bir şarttır. Bu temelde “ritmik yapı” denilen kavram ele alındığında karşımıza metronom kullanımının önemi çıkmaktadır. Bu çalışmanın amacı; ritim duygusunun geliştirilmesi ve ud çalgısına uyarlanması konusunda tespit edilen bazı problemleri ortaya koymaya çalışarak bu problemlerin nasıl bertaraf edileceği konusunda gerekli teknik bilgilerin aktarılmasıdır.
 Çalışmada metronom kullanımının ud çalgısında öncelikli olarak mızrap teknikleri ile nasıl uygulanması gerektiği konusu ele alınarak temel bilgilere yer verilmiştir. Aynı zamanda yanlış mızrap kullanımlarının metronom sistematiğinde ortaya çıkardığı aksiliklere de değinilmiştir. Yanlış mızrap tekniği kullanımının icracıda yol açtığı bazı kas sendromları hakkında bilgilere yer verilmiş ve gerekli açıklamalar yapılmıştır. Ayrıca metronom hızının yanlış belirlenmesinden kaynaklanan senkron bozuklukları da bu çalışma kapsamında ele alınmıştır. Gerek ud klavyesindeki parmaklar arasında gerekse mızrap vuruşlarında ortaya çıkan senkron bozukluklarının nedenleri ayrıca değerlendirmeye tâbi tutulmuştur. Mızrap vuruşlarının temel mantığı olan Üst (A) ve Alt (B) sisteminin nasıl uygulanmasının gerektiği detayları ile birlikte açıklanmaya çalışılmıştır.
 Nota ölçülerinin meydana getirmiş olduğu tartımların, metronom kullanarak ud çalgısına nasıl uyarlanacağı konusunda bazı teknik açıklamalar yapılmıştır. Bu teknik açıklamaların temelinde 1/4'lük, 1/8’lik ve Triole kalıpları yer almaktadır. Bu kalıpların ud ve metronom ilişkisinde oldukça önemli olduğu bu çalışma kapsamında ortaya çıkmıştır. Bu araştırmada konuyla ilgili verilerin toplanması amacıyla nitel araştırma yöntemlerinden tarama (Survey) modeli kullanılmakla birlikte araştırma sonucunda ulaşılan verilerin ise betimsel analiz yönteminden yararlanılarak yorumlanmış ve bu bağlamda çeşitli önerilerde bulunulmuştur.