Abstract
: İnsanlığın varoluşundan bu yana adalet kavramı, önem atfedilen bir kavram iken özellikle insanların topluluk halinde yaşamalarının bir sonucu olarak önemi daha da artmıştır. Topluluk halinde yaşamanın bir sonucu olarak devlet olgusu ortaya çıkmış ve devlet düzeni oluşmaya başlamıştır. Devlet düzeninin oluşması ile adaleti sağlamak devletlerin temel görevi haline gelmiştir. Toplumun ihtiyaçlarını gidermek amacıyla üretilen adalet, sağlık, savunma, güvenlik, eğitim hizmetleri gibi hizmetler ise kamu hizmetleridir. Kamusal mallar piyasada üretilmeyen ve dışlanamazlık özelliğine sahip olan mallardır. Yani bir mal üretildiği toplumda olan herkes malın maliyetine katlanmaksızın o malı kullanabilmektedir. Dışlanamazlık özelliğinin olduğu mal ve hizmetlerden olan eğitim, sağlık ve güvenlik hizmetlerinden bedava yararlanmak isteyenleri dışlamak mümkün olmamaktadır. Kamusal malların bu özelliğinden dolayı tüketicilerin kamusal mallara ödeyecekleri miktar bilinmemektedir. Bu durum ise kamusal malların piyasada ideal seviyelerde üretilmemesine ya da hiç üretilmemesini yol açmaktadır. Bu nedenle devlet kamusal malların üretiminde özel teşebbüsler yerine kendisi bizzat üretimde yer almaktadır. Bu anlamda devletler kamu hizmeti üretimi ve sunumunu gerçekleştirmek zorundadır. Kamusal mal ve hizmetlerden birini de adalet hizmetleri oluşturmaktadır. Adaletin sağlanmasında hukuk kurallarına ve bu kuralları uygulayacak kurum ya da birimlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kurumların performanslarının değerlendirilmesinde bütçesel rakamlar, personel sayıları, dava sayıları ve davaların görülme süreleri gibi adalet hizmetlerine yönelik değişkenlerden yararlanılmaktadır. Bu çalışmada Türkiye ile AB üyesi olan veya verisine sürekli erişim sağlayabildiğimiz 18 ülkenin adalet hizmetlerinden olan yargı hizmetlerindeki etkinliklerinin karşılaştırılması yapılmıştır. Bu bağlamda 19 ülkenin 2016, 2018 ve 2020 yılları için 9 adet girdi ve 4 adet çıktı değişkenlerinden oluşturan veri seti ile Veri Zarflama Analizi (VZA) uygulanmıştır. VZA için girdi ve çıktı değişkenlerine bağlı oluşturulan 4 modelin tamamında 2016 yılı için Bosna Hersek ve Romanya, 2018 yılı için Bosna Hersek, Avusturya, Letonya ve Romanya, 2020 yılı için Çekya, Macaristan, İrlanda ve Letonya’nın etkin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Türkiye’nin 2016, 2018 ve 2020 yılları için yapılan VZA sonuçlarına göre üç yıl için Model 3 ve Model 4’te etkin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Published Version
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have