Türkiye’de Bulunan Bor Rezervlerinin Stratejik Açıdan Değerlendirilmesine Yönelik Akademik Algı
21. yüzyılın en temel gereksinimlerini teşkil eden hammadde ve enerji kaynaklarının önemi, artarak devam etmektedir. Bor rezervleri de bu kaynaklar arasında önemli bir maden olarak karşımıza çıkmaktadır.Türkiye dünyada bilinen toplam bor rezervlerinin % 73,4'üne sahiptir ve bu maden endüstriyel açıdan stratejik alanlarda kullanılmaktadır. Bu araştırmada bor rezervleri açısından dünyada en büyük paya sahip olan Türkiye'nin küresel bor piyasasındaki yeri sorgulanmıştır. Makalede bor konusunda araştırması bulunan uzman ve akademisyenlerin bor madeninden stratejik açıdan faydalanma konusundaki görüşleri betimsel analizle yorumlanmıştır. Çalışmada elde edilen bulgulara göre; Türkiye küresel pazarda % 57'lik pay oranıyla ilk sırada yer almaktadır. Bu araştırmanın katılımcıları açısından bor madenine ve rezervlerine atfedilen önemin çok büyük olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca bor rezervlerinden maksimum düzeyde faydalanma ve bor madeninin Türkiye ekonomisine sağlayacağı katkı beklentisi de yüksek görülmüştür.
- Research Article
- 10.35193/bseufbd.1294057
- May 31, 2024
- Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi
Sürdürülebilir (Yeşil) bir dünya için gereken en önemli kıstaslardan biri de karbon ayak izinin azaltılmasıdır. Özellikle Sanayi Devriminden itibaren Dünyada karbon salınımı fosil enerji kaynakları ile enerji elde edilmesinden ötürü hızla artmaktadır. Fosil yakıtların ikamesi yenilenebilir enerji kaynaklarına dayanmaktadır. Ancak yenilenebilir sistemler üzerine yenilikçi çalışmalar yapılmasına karşın, ürettiği enerjinin yönetimi konusunda enerji depolama sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Her ne kadar yeni iyon teknolojileri araştırılsa da lityum iyon batarya teknolojisi özellikle 1991 yılında ilk defa ticarileşmesinden sonraki 15 yıl içerisinde neredeyse tüm taşınabilir araç/cihazlarda kullanılmaktadır ve kullanımına devam edilmektedir. Ayrıca karbonsuz enerji hareketinin en önemli parçalarından biride enerji depolama gereçleridir. Fakat kullanılan hammaddeler incelendiğinde lityum iyon bataryaların üretiminde tedarik problemlerinin yaşanacağı ön görülmektedir. Özellikle kobalt, lityum ve grafit gibi malzemelerin üretimlerinin belli başlı ülkelere ait olması sebebiyle darboğazların gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Özellikle yakın geçmişte gerçekleşen Covid-19 ve Rusya-Ukrayna Savaşı, tedarik zincirlerinde problem yaratmıştır. Bu noktada özellikle Türkiye jeopolitik konumu, insan gücü ve hammadde imkanları ile ön plana çıkmaktadır. Türkiye’de demir dışı metallerin üretimi mevcuttur. Fakat Türk Metal verileri ile Londra Metal Borsasının verileri kıyaslandığında aynı fiyattan ihracat yapıldığı görülmektedir. Buda satılan ürünlerin katma değerinin düşük olduğunun göstergesidir. Ancak katma değeri arttırabilmek adına yüksek teknoloji ürünlerinin üretilmesi yapılan ihracatın ekonomik hacmini de artırıp ülkenin potansiyeline ulaşmasına yardımcı olacaktır.
- Research Article
1
- 10.51533/insanbilimleri.1595909
- Dec 31, 2024
- Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnsan Bilimleri Dergisi
Bununla birlikte maden sektöründe meydana gelen iş kazalarının ölümcül olması ve çalışanları etkilemesi göz önünde bulundurulmalıdır. Bor mineralinin ülkeye katkısı konusunda etkileri büyük olmakla birlikte, kullanım alanları konusunda geniş kapsamlı bir mineraldir. Bor mineralinin gerek çıkarımı gerekse işlenmesi çalışan sağlığı için büyük tehlikelere neden olabilmektedir. Kişinin yapısı gereği veya bulundukları çalışma ortamları onları riskli çalışma koşullarına neden olmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği konusunda yapılan risk analizleriyle çalışanların bulundukları iş ortamında nelerden etkilenebilecekleri belirtilmiş olup kişisel davranış ve çevresel faktörler göz önünde tutulmuştur. İş yerinde kullanılan kişisel koruyucu donanımların çalışana büyük etkisi olduğu toplu koruma önlemlerinin olmadığı yerlerde koruyuculuk etkisinin fazla olduğu öngörülmüştür. Bununla birlikte iş güvenliği eğitimleri de çalışanların sağlık ve güvenliğini pozitif yönde etkilemekte olup güvenli ortam oluşturmaktadır. Aynı şekilde çalışanın dikkatsiz ve tehlikeli davranışları, çalışanı zora sokmakta ve güvenliğini etkilemektedir. Gerek sosyal hayatındaki sorunlar ve ağır çalışma koşulu nedeniyle yorgunluk, çalışanların davranışlarını ve tutumlarını etkilemektedir. Bu durum tehlikeli durumları beraberinde getirmekte ve kaza riskini de arttırmaktadır. Yaşanılan kazalar; iş gücü kaybı, uzuv kayıpları, mesleki hastalıklar ve hatta ölümle de sonuçlanabilmektedir. Bu durumda iş sağlığı ve güvenliğinde riskler belirlenmeli ve çalışanların eğitimi eksiksiz bir şekilde tamamlanmalıdır. Ramak kala olaylar bildirilmeli ve oluşabilecek kazalar önceden önlemleri alınmalıdır.
- Research Article
2
- 10.33537/sobild.2022.13.2.2
- Jul 13, 2022
- Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
- Research Article
- 10.33537/sobild.2022.13.2.4
- Jul 13, 2022
- Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
- Research Article
2
- 10.33537/sobild.2022.13.2.8
- Jul 13, 2022
- Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
- Research Article
4
- 10.33537/sobild.2022.13.2.14
- Jul 13, 2022
- Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
- Research Article
8
- 10.33537/sobild.2022.13.2.15
- Jul 13, 2022
- Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
- Research Article
- 10.33537/sobild.2022.13.2.9
- Jul 13, 2022
- Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
- Research Article
1
- 10.33537/sobild.2022.13.2.6
- Jul 13, 2022
- Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
- Research Article
- 10.33537/sobild.2022.13.2.10
- Jul 13, 2022
- Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
- Research Article
1
- 10.33537/sobild.2022.13.2.19
- Jul 13, 2022
- Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
- Research Article
1
- 10.33537/sobild.2022.13.2.12
- Jul 13, 2022
- Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
- Ask R Discovery
- Chat PDF
AI summaries and top papers from 250M+ research sources.