Abstract

Birinin kalbine ateş edip onu öldürmek, bir diğerinin karnına ateş edip onu öldürmek; birinin akıllı telefonunu çalmak, bir diğerinin otomobilini çalmak; birine tokat atmak, bir diğerini bacağından bıçaklamak eylemlerinde her ne kadar işlenen suçlar tipik olarak aynı olsa da bu suçu işleyen faillere aynı cezanın verilmesi hakkaniyete uygun olmayacaktır. Zira her olayın kendi içerisinde yer alan kendine özgü bir zemini bulunmaktadır. Buna benzer sonsuz sayıda eylem bakımından kanun koyucunun mevzuat metinlerinde bunları ayrı ayrı olarak düzenlemesi, hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi hukuk sistematiği açısından da mümkün değildir. Aksi takdirde hem mevzuatı oldukça kazuistik hâle getirmiş hem de hâkimlerin serbestçe değerlendirme yapmasının güç olduğu bir durum ile karşı karşıya kalmış oluruz. Bundan dolayı kanun koyucunun bu konuda icra ettiği en mühim düzenlemelerden biri, her olayın zemininin tespit edilmesi bakımından hâkime yol gösterici nitelikte olan bazı ölçütlere yer vermesidir. Bu ölçütler; kanunda düzenlenen ceza aralığını, başka bir deyişle soyut cezayı; aralığı minimalize etmek suretiyle cezayı belirlenebilir hâle getirmeye, yani somut cezaya çevirmeye hizmet etmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 61. maddesinde de cezanın belirlenmesi müessesesiyle ilgili olarak düzenlemelere yer verilmiştir. Şüphenin kesin olarak yenilip suçlu olduğuna kanaat getirilen bir fail hakkında ceza verilirken; somut olayın özelliklerinin, indirim veya artırımın önceliğinin, suçun maddi ve manevi unsurunun etkisinin, birtakım kurumların uygulanma sırasının ve benzeri hususların ne şekilde cezanın belirlenmesinde etki edeceği bu düzenlemede yer almaktadır. Çalışmamızda TCK m.61 genel olarak ele alınacak ve ceza hukuku çerçevesinde değerlendirmelerde bulunulacaktır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call