Abstract

İslam dünyasında Kur’ân’ın öğrenilmesi ve öğretilmesi, İslam’ın ilk günlerinden itibaren önemli bir vazife olarak kabul edilmiştir. Kur’ân öğretiminin ilk basamağı hiç kuşkusuz Arap alfabesinin öğretilmesidir. Elifbâlar yoluyla yapılan bu öğretim faaliyeti, Kur’ân’ın usulüne uygun olarak okunabilmesi açısından önemlidir. Bu çalışmada Tanzimat Fermanı’nın ilanından Latin alfabesinin kabulüne (1839-1928) kadar geçen sürede ilk mekteplerde okutulan elifbâ dersinin tarihi süreci ele alınmaktadır. Araştırmanın temel problemi, Tanzimat Fermanı’nın ilanından Latin alfabesinin kabulüne (1839-1928) kadar geçen sürede sıbyan mektepleri ve ibtidâî mekteplerde okutulan elifbâlarda Kur’ân nasıl öğretilmiştir? olarak belirlenmiştir. Araştırmada mekteplerdeki elifbâ derslerinde yaşanan problemler ile derslerde kullanılan yöntemlerin tespit edilmesi ve elifbâlardaki gelişimin Kur’ân öğretimi bağlamında değerlendirilmesi hedeflenmiştir. İslam’ın ilk günlerinden günümüze Kur’ân’ın öğrenilmesine ve öğretilmesine büyük önem verilmesine rağmen Kur’ân’ın öğretildiği elifbâlarla ilgili çalışmaların yetersiz olduğu görülmektedir. Bu sebeple çalışmamız elifbâ öğretimi ile ilgili tarihi birikimi ortaya koyması bakımından önem arz etmektedir.Nitel yöntemin kullanıldığı araştırmada doküman analizi yapılmıştır. Çalışmada elifbâ öğretiminin tarihi süreci ile ilgili verilere literatür taraması ve Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivlerinden ulaşılmıştır. Çalışmada tetkik edilen 1856-1928 yılları arasında yayımlanmış elifbâlara ulaşmak için Milli Kütüphane başta olmak üzere birçok kütüphanenin katalogları taranmıştır. Ayrıca elifbâları tespit etmek için sahaflara ve koleksiyonerlere de başvurulmuştur. 1856-1928 yılları arasında hazırlanmış 200’ün üzerinde elifbâ tespit edilmiştir. Bu elifbâlar Osmanlı Türkçesi öğretiminde kullanılanlar, Kur’ân öğretiminde kullanılanlar hem Osmanlı Türkçesi hem de Kur’ân öğretiminde kullanılanlar olarak 3’lü tasnife tabi tutulmuştur. Çalışmada hem Osmanlı Türkçesi hem de Kur’ân öğretim elifbâları ele alınmıştır. Bu doğrultuda tespit edilen 62 elifbânın bazıları dijital bazıları ise matbu olarak temin edilmiştir. Elifbâların incelenmesi sırasında betimsel analiz yapılmış, elde edilen veriler yorumlanarak sonuçlara ulaşılmıştır.Araştırmamızın neticesinde sıbyan mekteplerindeki elifbâ derslerinde 19. yüzyılın ortalarına kadar Kur’ân öğretiminin ön planda olduğu, Osmanlı Türkçesi öğretiminin ise ikinci planda kaldığı görülmüştür. Kur’ân ve Osmanlı Türkçesinin öğretiminde yaşanan problemlerin sıbyan mekteplerine kayıt dönemi ve devam zorunluluğu olmaması; buna bağlı olarak derslerin bireysel usul ile yapılması ve tek bir elifbâ kullanılarak hem Kur’ân’ın hem Osmanlı Türkçesinin öğretilmeye çalışılması ile yakından ilgili olduğu belirlenmiştir. 19. yüzyılın ortalarından itibaren Osmanlı Türkçesini öğrenmenin geçmişe nazaran daha önemli hale gelmesinin, sıbyan mekteplerine alternatif olarak açılan ibtidâî mekteplerinde Kur’ân öğretiminin ikinci plana alınmasına sebep olduğu tespit edilmiştir. Özellikle 1890 yılından itibaren Osmanlı Türkçesi öğretmek amacıyla savtî usul ile hazırlanan elifbâlarda harflerin Türkçe seslerinin öğretilmesi, Türkçe açısından benzer sesli harflerin aynı harfmiş gibi kavratılması, Kur’ân okumak için gerekli olan cezm, şedde, med gibi konulara yeterince zaman ayrılmaması Kur’ân öğretimini olumsuz etkilemiştir. Söz konusu problemin çözümüne yönelik olarak Selanik Muallimler Kongresinde alınan kararlar neticesinde 1911 yılından itibaren Kur’ân ve Osmanlı Türkçesi öğretimi için ayrı ayrı elifbâlar hazırlanması da Kur’ân öğretimi açısından önemli bir gelişme olmuştur.Tetkik edilen elifbâlardan hareketle günümüzde Kur’ân öğretiminde kullanılacak elifbâların sesi esas alarak hazırlanmasının öğrenmeyi kolaylaştıracağı, harflerin Arapça seslerinin doğru telaffuz edilebilmesi açısından faydalı olacağı anlaşılmıştır. Ayrıca Kur’ân elifbâsı öğretiminde Türkçe bakımından sesleri birbirine benzeyen ص س ث harflerinin s harfinde birleştirilmeden farklı seslere sahip oldukları vurgulanarak; harflerin tavşanın ﻂ’sı, kurbağanın ﻕ’ı örneklerinde olduğu gibi Arapça harfler ile Türkçe harfler arasında ses bağı kurulmadan öğretilmesinin, Kur’ân’ın doğru telaffuzlarla okunmasını kolaylaştıracağı belirlenmiştir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call