Abstract

Yezîd b. Muâviye’nin ölümünün ardından sıkıntılı bir sürece giren Emevî Devleti Mervân b. Hakem’in başa gelmesiyle toparlanmaya çalışırken Mekke’de halifeliğini ilan eden Abdullah b. Zübeyr giderek güçlenmekteydi. Nitekim Şam bölgesi haricinde neredeyse tüm İslam beldeleri onun hâkimiyetini tanımıştı. Onun dokuz yıllık iktidarının en önemli mimarlarından birisi daima yanında olan kardeşi Mus’ab b. Zübeyr’dir. O, babasının vefatından sonra terbiyesi altında büyüdüğü ağabeyine daima vefalı davranmıştır. Öyle ki ağabeyinin iktidarının ikbali için samimi dostu Abdülmelik b. Mervân’a karşı savaşmaktan geri durmamış, Deyrulcâselik Savaşı’nda ihanete uğrayıp yalnız kaldığında bile Abdülmelik’in emanını asla kabul etmemiştir. Küçük yaşta yetim kalan ancak Hz. Ebû Bekir’in kızı Esma’nın terbiye ettiği, ilmi yönü güçlü bir aile arasında büyüyen Mus’ab b. Zübeyr fiziksel çekiciliğinin yanında ibadete düşkünlüğü ve takvasıyla da kendinden söz ettiren birisi olmuştur. Yetiştiği dönemin siyasi konjonktürünün etkisiyle kendisini bu olayların içerisinde bulan Mus’ab b. Zübeyr kaderin kendisine belirlediği rolü layıkıyla yerine getirmiş, verdiği isabetli veya hatalı kararlarla İslam tarihinin mümtaz şahsiyetleri arasındaki yerini almıştır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call