Abstract

Panteizm, Tanrı-âlem ikiliğini/dualizmini ya da çokluğunu/plüralizmini ortadan kaldıran ve Tanrı’nın her şeyi kapsadığını ortaya koyarak O’nun varlıklar alemi içerisinde ‘her şey’ olduğunu ifade eder. Panteizmi eleştirenler, söz konusu Tanrı anlayışının aşkınlık fikrini reddetmek suretiyle, ateizme yardımcı olduğunu söylemişlerdir. Yine Panteizm, ‘Tanrı, her şeydedir.’ demek suretiyle, varlık dereceleri arasındaki ayırımı ortadan kaldırdığı, örneğin taşla insanı ve en kötüsü Allah Teâlâ’yı eşit tuttuğu gerekçesiyle eleştirilmiştir.
 Oysa ki mutasavvıflara göre âlem her an değişerek yok olmakta olan birtakım suret ve şekillerden meydana gelmiştir. Yani kainat, Tanrı’nın isim ve sıfatlarının bir yansımasından ibarettir. Vahdet-i vücud, vahdet ve vücûd kelimelerinin birleşiminden meydana gelen bir tamlamadır. 
 İnançsız veya inkârcı insan modeli ortaya koyan ‘Tanrısızlık’ düşüncesi olan Ateizm yerine Tasavvuf, ilahî aşkla ve muhabbetle Allah’a bağlanmayı insanın hayatının merkezine yerleştirir. Dinlere, Peygamberlere, ibadetlere gerek olmayan aklî bir Tanrı inanışına dayanan Deizm’e karşı tasavvufî düşüncede insan, Takvâ ve Verâ anlayışıyla Allah’a karşı sorumluluk duygusuyla, derin bir saygıyla, emir ve yasaklara uyma hassasiyetiyle davranışlarını şekillendirir. 
 Tanrı’nın varlığı konusunda yargıda bulunmaktan kaçınan ve Allah’a karşı bir tür şüphecilik veya kararsızlık içerisinde bulunan Agnostizm’e karşı Tasavvufî düşüncede insan, her durum ve şartta Rabbin’den razı olarak O’ndan memnundur ve Yakîn anlayışıyla şüphesiz bir imanla O’na inanır. 
 Anahtar Kelimeler: Tasavvuf, Vahdet-i Vücûd, Panteizm, Ateizm, Deizm.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call