Abstract

Yalnızca eylemi değil tümcenin tamamını kapsayan, konuşucunun olay ya da durum karşısındaki öznel yaklaşımını (niyeti, isteği, kişisel duyguları vb.) ifade eden anlamsal bir ulam olan kiplik, bu anlamsal ulamın biçimbirimlerle ve/veya sözlüksel birimlerle işaretlenmiş biçimi olan kip kavramıyla, sözdizimsel düzlemde gerçekleşmesi bakımından farklılık gösterir. Konuşmacının bir önermesindeki yargısını, kesinlik derecesine göre olası veya gerekli olarak gösteren kiplik, bilgi kipliğinin; bir önermenin, eylemin gerçekleşmesine yönelik konuşucunun yönlendirici tutumlarını ifade eden kiplik, yükümlülük kipliğinin kapsamında ele alınmaktadır. Çalışmaya konu olan yükümlülük kipliği (gereklilik, izin, zorunluluk ve buyrum) ulamları dil araştırmalarında konuşucunun daha çok otorite konumunda olduğu, dinleyiciye yönelik sorumluluklar yüklediği tutumlarına karşılık gelen söylemlerle ilişkilendirilmiştir. Bu çalışmada Türkçede tanımı ve sınırları konusunda net bir ayırımın yapılmadığı görülen kip ve kiplik kavramlarına değinilmiş; örneklem olarak seçilen Yunus Emre’nin Risâletü’n-Nushiyye (Fatih Nüshası) adlı öğüt kitabından bağlam odaklı inceleme yapılarak tanıklanan kiplik işaretleyicilerinin farklı anlamsal işlevleri ele alınarak değerlendirilmiştir.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call