Abstract
Bu çalışmada İmam Mâlik’in/Mâlikîlerin necasetler ve kadınların özel halleriyle ilgili üç sünni mezhep başta olmak üzere cumhura muhalefet ettiği ve bu mezhebin karakteristiği haline gelen bazı temel meselelerden yola çıkılarak onların Hicaz bölgesi kaynaklı bir mezhep olarak eser çizgisinde mi rey çizgisinde mi yahut bu iki arasında olup esere mi daha yakın olduğu ihtimallerini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu noktada Mâlikîlerin ve diğer mezheplerin muteber klasik kaynakları ile “ihtilâfu’l-fukahâ” türünden eserlere müracaat edilmiştir. Ele alınan örneklerde Mâlikîlerin görüşleri şöyledir: Suların pislenmesi konusunda Mâlikîler suyun azlık ya da çokluk ölçüsünü değil suyun rengi, tadı ve kokusu gibi temel vasıflarından birinin değişip değişmediğini esas alarak hüküm vermişlerdir. Eti yenen hayvanların idrar ve dışkıları konusunda eti yenen hayvan necis bir şeyler yeyip içmemişse bunların hem idrarları hem de dışkılarının temiz olup, namaza engel olmadığı görüşünü benimsemişlerdir. Köpeğin kendisinin ve yaladığı kabın temiz olup olmadığı konusunda Mâlikîler köpek ve domuz dahil canlı olan her hayvan -necis bir şey yemiş olsa bile- temiz olduğu görüşünü savunmuşlardır. Hayzın herhangi bir alt sınırının olup-olmadığı noktasında bunun alt bir sınırının olmadığı ve bir defalık kanama yani kısa bir müddet kanın gelmesinin âdetin sübutu için yeterli olduğunu görüşünü benimsemişlerdir. Âdetli kadının Kur’an okuması meselesinde ise bu durumda olan kadının Kur’an’a dokunmasının yasak olduğu, fakat onu dokunmadan okuyabileceği görüşünde olmuşlardır. Hatta öğretici veya öğrenci olanlar zaruret miktarınca eğitim amacıyla ruhsat hükümden faydalanarak Kur’ân’a hem dokunabilir hem de onu okuyabilir. Elde edilen bulgular neticesinde İmam Mâlik’in/Mâlikîlerin maslahat ve istihsanı kullanmada öne çıkan bir mezhep olarak reyi kullanmakla birlikte, genel olarak nasların umumundan veya mutlaklığından hareket ettikleri, görüşlerine aykırı özel nasları mutlaka usule ait bir yöntemle te’vil ettikleri yahut cerh ve ta’dil yoluna başvurdukları veya meşru gerekçeleri olan istihsan yoluyla terk ettikleri, dolayısıyla esere daha yakın oldukları ve Hicaz fıkhını temsil ettikleri sonucuna ulaşılmıştır.
Published Version
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have