Abstract

Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılış döneminde, farklı ideolojilerin rekabet içinde farklı siyasal, toplumsal, kültürel ve hatta iktisadi çözüm önerileri geliştirdiği bir bağlamda yazan Ömer Seyfettin, 20. yüzyıl boyunca en önde gelen hikâyecilerden biri olmuştur. Fazlasıyla döneminin koşulları içinde düşünen ve yazan bir yazarın niçin Cumhuriyet Türkiyesi’nin en önemli, en saygın yazarlarından biri haline geldiği sorusunu kalkış noktası alan bu çalışma, yanıtın edebiyattan çok siyasette, daha açıkçası yazarın milliyetçi ideolojisinde yattığını kabul etmektedir. Bu bağlamda Ömer Seyfettin’in milliyetçilik anlayışını ele alan çalışma, onun aslında dönemsel ihtiyaçlar içinde beliren kavramlarının ve temalarının kendi iç bütünlüğünü ve çelişkilerini araştırmaktadır. Bu bağlamda tarihsel arka planda Osmanlı İmparatorluğu’nun geçirdiği dönüşüm ve Balkan milliyetçiliklerinin gelişerek zafere ulaşması yer alırken; onların tepkisel yansıması olarak ırka ve kana vurgu yapan, devlet karşısında bireyi önemsizleştiren, vatan kavramı belirsiz ama milletler arasında Sosyal Darwinist bir rekabeti ve her milletin kendi mefkûresini gerçekleştirmek için mücadelesini meşrulaştıran bir milliyetçilik vücut bulmaktadır. Bu milliyetçilik anlayışının kendi çelişkilerine ışık tutabilmek için ise kadın, din ve dil gibi kamusal tartışmalardaki yaklaşımları incelenmektedir. Bu konular, farklı ideolojilerin kesişim alanında yer aldığı için ideolojik savrulmaların daha net görülmesini sağlamaktadır. Nihayetinde çalışma, Ömer Seyfettin’in milliyetçiliğinin özgün vurgularına ve çelişkilerine karşın, milliyetçiliği geniş kitlelere basitleştirerek sunmayı başardığı için kanonik olmayı başardığı savıyla sona ermektedir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call