Abstract

İklim ve çevresel değişiklikler 21. yüzyılın en büyük küresel sağlık tehdidi olarak tanımlanmaktadır. İklim değişikliği çevresel, toplumsal ve sağlık boyutlarında çok yönlü etkiler yaratmaktadır. Çevresel boyutlar; aşırı sıcaklıkları, doğal afetleri ve tarımsal etkileri içerirken, toplumsal boyutta, özellikle de savunmasız hassas gruplar; yerinden edilme, geçim kaynaklarının kaybı ve çatışmalardan etkilenmektedir. Aynı zamanda iklim ve çevre değişiklikleri kadın, gebe, fetüs ve çocuklar için giderek artan ciddi riskler oluşturmaktadır. Bu riskler arasında; infertilite, doğum anomalileri, nörogelişimsel ve psikolojik bozukluklar, metabolik bozukluklar, obezite ve alerjiler gibi hastalıklara yatkınlık, erken doğum, plasenta dekolmanı, plasenta previa ve plasenta akreta gibi plasenta komplikasyonları, preeklampsi, düşük doğum ağırlığı ve ölü doğum gibi olumsuz sonuçlar, hipertansif bozukluklar, gestasyonel diyabet ve annenin tiroid fonksiyonlarında değişiklikler yer almaktadır. İklim değişikliği doğurganlık çağını geçmiş kadınları da etkilemeye devam etmektedir. Yapılan bazı araştırmalarda; iklim değişikliğinin sıcak basması ve gece terlemesi gibi menopoz semptomlarında daha büyük bir yük yaratabileceği düşünülmektedir. Uzun süreli sıcaklık artışlarına ve yüksek sıcaklıklara maruz kalmanın menopoz dönemindeki kadınların yaşam kalitesi üzerinde uyku bozuklukları, yorgunluk ve sağlık kaynaklarına bağımlılığın artması gibi derin etkileri olabilmektedir. İklim değişikliği ve bundan kaynaklanan doğal afetlerin sayısındaki artış göz önünde bulundurulduğunda, kadınların iklim değişikliğinin doğrudan ya da dolaylı yollardan sağlığa etkileri konusunda bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bu derleme, iklim değişikliğinin kadın, yenidoğan ve çocukların gelişimsel dönemlerine etkilerine dikkat çekmek amacıyla yapılmıştır.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call