Abstract
Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle iki kutuplu dünya düzeni sona ermiş ve bu kutbun bir kanadını oluşturan NATO’nun misyonunu tamamladığı hususu birçok kesim tarafından tartışılır hâle gelmiştir. Ancak terörizmden, enerji güvenliğine kadar birçok konu ortaya çıkan bu düzende NATO’nun yeni görev alanlarını oluşturmuştur. Özellikle ABD tarafından bu misyon güvenlikleştirme politikalarının da etkisiyle tanımlanmaya çalışılmış ve yeni NATO kimliği de bu güvenlik algılamalarına göre şekillenmeye başlamıştır. Örgütün birçok coğrafyada askerî güç uygulamaları ile gerçekleştirdiği enerji güvenliğini devam eden Ukrayna Savaşı da hesaba katılarak Karadeniz’in kuzeyinde ve Hazar bölgesinde gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği sorusuna aranan cevap, bu çalışmanın temel problemini/amacını oluşturmaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden bir durum çalışması şeklinde hazırlanmış çalışmanın belli bölümleri nicel verilerle desteklenmiştir. Çalışmada NATO’nun daha önce birçok coğrafyada enerji güvenliği bağlamında uyguladığı sert güç politikasını anılan bölgelerde, Rusya’nın askerî varlığı, Kırım’ın Rusya lehine yarattığı stratejik avantaj, Türk Boğazları hukuku ve ABD’nin özellikle Hazar’da askerî teşkilatlanmasındaki zafiyetleri gibi nedenlerle uygulayamayacağı yönünde bir sonuca ulaşılmıştır.
Published Version
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have