Abstract

Karadeniz’in küçük bir liman kenti olan Sinop, tarihsel kökeni itibarıyla birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Uzun yıllar devam eden şehrin çok kültürlü yapısı, 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar farklı inanç ve etnik grupların karşılıklı ilişkileri şeklinde devam etmişti. Son yüzyıllarda bölgenin hâkim unsurunu Türkler oluştururken Rumlar ise kentin diğer önemli bir etnik yapısını temsil ediyordu. Ne var ki Osmanlı Devleti’nin yıkılışını hızlandıran savaşlar bu iki ahâlinin birlikteliğini de sonlandırdı. 27 Mayıs 1915 tarihinde çıkarılan Sevk ve İskân Kanunu neticesinde Ermeniler için uygulanan tehcir, daha sonra farklı bir şekilde Rumlar için de geçerli oldu. Bu kapsamda Karadeniz’in çeşitli kentlerinde olduğu gibi Sinop’taki Rumlar da güvenlik kaygıları gerekçesi ise sahilden dâhile sevk edildi. İki yıldan fazla süren bu göç hali, mütareke dönemi ile son buldu ve Rumlar Sinop’a geri döndü. Ancak Millî Mücadele Dönemi’ndeki Pontusçu yapılanma, Sinop’taki bazı Rumların ikinci bir tehcire tabi tutulmasına neden oldu. Türk-Yunan nüfus mübadelesi sonucunda ise Rumlar Sinop’tan ayrıldı. Bu çalışmada, Sinop örneğinden hareketle birliktelikten yol ayrımına giden Türk-Rum ilişkileri mikro ölçekte değerlendirildi. Osmanlı arşiv belgeleri ile temellendirilen çalışma, çeşitli süreli yayınlar, telif ve tetkik eserler ile yapılandırıldı. Böylelikle Sinop’un yüz yıl önceki toplumsal yapısı, iki farklı grubun sosyal çatışmaları ya da paylaşımları özelinden yola çıkılarak aydınlatılmaya çalışıldı.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call