Abstract
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, başvuru sahipleri tarafından gündeme getirilen insan hakları sorunlarını sınırlı insan kaynağı ile makul sürede çözmeye çalışmaktadır. İş yükünü azaltmak amacıyla dostane çözüm ve tek taraflı deklarasyon gibi usuller yargılamanın parçası haline getirilmiştir. Böylece özellikle yerleşik içtihadın bulunduğu mükerrer davalarda tarafların Mahkeme gözetiminde anlaşması ile uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulması amaçlanmaktadır. Öte yandan Mahkeme 2019 yılından itibaren bütün başvurular bakımından dostane çözüm teklifinde bulunmayı ana kural haline getirmiştir. Bu uygulamanın yargılama sürecinin hızlanmasına ve Mahkemenin etkinliğinin arttırılmasına katkıda bulunacağı ifade edilmektedir. Ancak usulün otomatik olarak tüm davalar bakımından uygulanması başvurucular bakımından hak kaybına yol açabilecek ve madde 2 ve 3 gibi ciddi insan hakları ihlalleri bakımından bu usul, mağdur yanında Mahkeme’nin misyon ve itibarına da zarar verebilecektir. Bu makalede, AİHM’in iş yüküne çare olarak geliştirilen dostane çözüm ve tek taraflı deklarasyon usulleri, yargılama sistemi reformları ışığında ele alınmaktadır. Her bir çözüm yolunun olumlu ve olumsuz yönleri incelenerek, mahkeme önündeki bütün başvurular bakımından adeta hızlandırılmış usul şeklinde yeknesak bir uygulama oluşturulmasının AİHM yargılama sistemi bakımından sakıncalarına değinilmektedir. İnsan hakları yargılamasında uzlaşmanın hangi hallerde meşru sayılabileceği değerlendirilerek özellikle tek taraflı deklarasyon usulünde mağdurların rızası hilafına başvurunun sonlandırılması karşısında bu usulün madde 2 ve 3 ihlali gibi ciddi nitelikteki insan hakları ihlalleri bakımından daha titizlikle uygulanması ve Bakanlar Kurulu’na da denetim yetkisi tanınması gerektiği ifade edilmektedir. Başvuruların hızlıca çözüme kavuşturularak Mahkemenin verimliliğinin arttırılması ile insan hakları ihlallerinin tespiti ve mağdurun tatmini suretiyle adaletin sağlanması arasındaki denge doğru belirlenmelidir.
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have
Similar Papers
More From: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.