Abstract

Bu çalışmada İran kavramının etimolojik kökeninden hareketle tarihsel süreç içerisindeki evrilişi bahse konu edilmiştir. Avesta başta olmak üzere dinî edebiyatta Aryan ırkının yaşadığı bölge anlamında kullanılan Aryanem Vaejah, zaman içerisinde fonetik değişimlerle Ērān/İran’a dönüşmüştür. Bu kavram, mekânın yanı sıra bu mekânda yaşayanlara nispetle, aynı zamanda etnik bir kökene ve dinî bir bağlama da işaret etmektedir. Mitolojik bir dille inşa edilen bu kavramın çerçevesi, Perslerden Sâsânîlere doğru genişleyen bir anlam kümesine kavuşmuştur. Coğrafi, siyasi, milli ve dinî boyutları barındırmasına rağmen Perslerin kadîm geçmişine atıfla düşük tonda söz konusu edilen kavram, Sâsânîlerle birlikte oldukça vurgulu bir biçimde bu dört katmanlı yapısına sahip olmuştur. Sâsânî imparatorluğunun etno-dinî tonlamayla politik düzlemde varlık bulduğu İran ve türevi terimlerin (Ēr(ān), An-Ērān, Ērānšhar) inşa ettiği anlam dünyası, İslam fetihleriyle birlikte bağlamını yitirmiştir. Öyle ki bu durum, Sâsânîler tarafından yoğun bir şekilde kullanılan bu kavramsal çerçevenin, İslam fetihleri sonrasında siyasal zeminini kaybedilmesiyle eş zamanlı gerçekleşmiştir. Mağlup siyasi gücün kurucu kelimelerinin rengi, İslam hâkimiyetiyle solmuş ve erken dönem İslamî kayıtlarda İran kavramsal çerçevesi yerine Acem ve Fars/Furs gibi kavramlar yüksek sesle dile getirilmeye başlanmıştır. Burada kavramsal yapısı süreç içerisinde değişim ve dönüşüm gösteren İran’ın etimolojik serüveni irdelenmiştir. Avesta ve onun Sâsânî dönemi yorumu olarak bilinen Zendlerden oluşan dinî edebiyatın verileri ve Perslerden Sâsânîlere kraliyet yazıtları, kitabeler ve klasik kaynaklar, bu çalışmanın ana izleğine ışık tutmaktadır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call