Abstract

Din olgusu insanlığın ilk günlerinden itibaren hayatlarının merkezinde yer almıştır. Toplumların dini inançlarıyla bağlantılı olarak şifa arayışının ve beklentisinin odağında da dinsel unsurlar olmuş ve bu bağlamda tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Ancak insanlığın sağladığı maddi ve manevi gelişmeler sonucunda bu tutumun tarihsel süreç içerisinde değişime uğradığı görülmektedir. Bu değişimin kökenlerinin, Eski Yunan medeniyetinde MÖ VI. ve V. yüzyılda gelişen bilimsel ve düşünsel bulgulara dayandığı kabul edilmektedir. Eski Yunanda dönemsel olarak hastalıklara ve tedavilerine öz itibariyle iki farklı yaklaşımın benimsendiği görülmektedir. Bunlardan ilki, insanlık tarihinde ilk dönemlerden itibaren bulunan mitolojik/doğaüstü ya da dinsel yaklaşımdır. Diğeri ise Hipokrat ekolüyle birlikte gelişen akılcı yaklaşımdır. Yunanlılarda, her iki şifa anlayışı da yüzyıllar boyunca bir tedavi yöntemi olarak uygulanmıştır. Hipokrat ekolünde, hastalıkların kaynağı olarak dini unsurlardan ziyade insan vücudunda bulunduğu düşülen dört sıvı teorisine dayanan dengenin bozulması ve çevresel faktörler gibi doğal nedenler kabul edilmiştir. Ayrıca Hipokrat ekolü tarafından halk arasında bulunan sihirsel ve büyüsel tedavi anlayışının eleştirildiği görülmekledir. Bu çalışmada Eski Yunandaki dinsel inançlar ile var olan iki farklı şifa anlayışının çelişip çelişmediği ve aralarında nasıl bir bağ olduğu değerlendirilmeye çalışılacaktır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call