Abstract
19. yüzyıl, Osmanlı İmparatorluğunun misyonerlik faaliyetlerine yoğun bir şekilde maruz kaldığı bir dönemdir. 1839 Tanzimat Fermanı (Gülhane Hatt-ı Şerifi) ve 1856 Islahat Fermanı süreçlerinde Hristiyanlığın hemen her mezhebine mensup misyoner örgütler, faaliyetlerini eğitim ve sağlık alanında çeşitlendirerek İmparatorluğun nerdeyse her bölgesine yayılmaya çalıştılar. Bu misyoner örgütler içerisinde en aktif olanları çoğunlukla Amerika kökenli Protestanlığı yaymayı hedefleyen örgütlerdi. Başlangıçta İmparatorluğun Müslüman ve Yahudi nüfusunu Protestanlığa kazandırmayı amaçlayan Amerikalı misyonerler, başarısız olunca hedef kitlelerini başta Osmanlının çoğunlukla Doğu Hristiyanlığına mensup milletlerinden sonrasında ise Osmanlının Sünni Müslüman grup içerisinde kabul ettiği ama Heteredoks olarak bilinen Nusayriler gibi topluluklar arasından seçmeye çalıştılar. Bu makalede Amerikan Protestan misyonerlik faaliyetlerinin Osmanlı’nın Bilad-ı Şam olarak isimlendirdiği Büyük Suriye’nin çoğunlukla Akdeniz kıyı şeridinde yaşamakta olan Nusayriler arasında başlama süreci incelenecektir. Bu süreçte, Amerikalı misyonerlerin neden bu grubu hedeflediğini, bu grubu Protestanlıkla müjdelemek için nasıl bir strateji izlediğini ve neden bu grup içerisinde başarı gösteremedikleri sorularına cevap aranacaktır. Diğer taraftan Osmanlı yönetim erkinin Nusayrilerin hem misyonerlik faaliyetleri ile hem de Batılı devletlerin müdahaleleri ile Osmanlıdan kopartılmasını engellemek için izlediği strateji üzerinde ayrıntılı bir şekilde durulacaktır.
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have
Similar Papers
Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.