İnsan düşüncelerini ifade ederken kendisine bahşedilen dili ve onun özelliklerini kavraması kaçınılmazdır. Dilin özelliklerinin temelinde gramer ve ilgili kurallar gelmektedir. Ancak bu kuralların aynı şekilde kullanıldığı ya da anlaşıldığını söylemek oldukça zordur. Çünkü bu kurallar, dilin kullanıcıları tarafından dili kullanmaları sürecinde gelişen bir olgudur. Dil, insan düşüncelerini ifade etmenin temel aracıdır ve dilin özellikleri düşünceyi ifade etme biçimini derinden etkiler. Dolayısıyla bir dilin yapısı, o dilin kullanıcılarının düşünsel ve kültürel dünyasını yansıtan bir aynadır. Dil, sadece iletişim aracı değil, aynı zamanda kültürel bir kimliğin taşıyıcısıdır. Bir dili anlamak, o dilin altında yatan kültürel değerleri ve inançları anlamak anlamına da gelmektedir. İşte bu nedenle bir dilin özelliklerini kavramak, o dilin kullanıcılarının düşünsel ve kültürel dünyasını anlamak için temel bir aşamadır. Dilin özelliklerinin anlaşılması, aynı zamanda çeviri sürecinde büyük bir öneme sahip olduğu dilin yapısal özellikleri, bir dilin diğerine çevrilirken dikkate alınması gereken kritik faktörlerden biridir. Özellikle dilin retorik yapısında bulunan ifade biçimleri, çeviri sürecini karmaşık hale getirebilir. Bu nedenle bir dilin kendine özgü özelliklerini anlamak, çeviri sürecinin başarılı bir şekilde tamamlanabilmesi için temel bir gerekliliktir. Arapça, diğer dünya dilleriyle karşılaştırıldığında kendine özgü bir metot geliştirmiştir. Özellikle te’kîd (vurgulama) ve ısbât (kanıtlama) gibi retorik anlatımlar, Arapça dilinin özel bir özelliğini temsil eder. Bu özellikler Arapça metinlerin derinliği ve zenginliğini artırarak Arapça dilinin kültürel ve düşünsel değerlerini yansıtır. Te’kîd, bir ifadeyi gereksiz yere uzatmamak anlamına gelirken ısbât ise daha önce belirtilen anlamı vurgulayarak ifadeyi güçlendirmeyi amaçlar. Arapça dilinin bu özel özellikleri, dilin zenginliğini ve ifade gücünü artırır. Bu nedenle Arapça dilinin özelliklerini anlamak ve kullanmak, Arapça metinlerin doğru bir şekilde anlaşılması ve çevrilmesi için hayati öneme sahiptir. Bu konuya daha fazla derinlemesine bakabilmek adına dilin yapısı ve retorik özellikleri hakkında daha fazla bilgi edinmek gerekmektedir. Bu, çeviri sürecinin başarısı için önemli bir adımdır ve dilin kullanıcıları için büyük bir avantaj sağlar. Bazen ifade edilmesi istenen mesajın daha güçlü bir şekilde aktarılması için kelimenin veya cümlenin tekrar edilmesi veya belirli sözcüklerin kullanılması gerekebilir. Bu dilbilgisi kuralı, tüm dillerde önemli bir rol oynamakta olup metinlerin anlamını vurgulamak için kullanılır. Ancak Arapça dili, özellikle te’kîd/pekiştireç konusunda büyük bir üne sahiptir. Te’kîd, kelimenin anlamı veya vurgusunu artırmak amacıyla kullanılan bir dilbilgisi terimidir ve birçok yerde kullanılabilmektedir. Arapça dili aynı zamanda ilahi bir kitabın dili olarak Kuran-ı Kerim'de kullanıldığından, te’kîd kullanımı daha da fazla önem arz etmektedir. Kuran-ı Kerim'de te’kîd, özellikle elit bir toplulukla iletişim kurmaya çalışan peygamberin ret mekanizması güçlü olan muhataplarına mesajını daha etkili bir şekilde iletebilmesi için sıkça kullandığı bir dil metodu haline gelmiştir. Arap dilinin benzersiz yapısı te’kîd’in kullanımına olanak sağladığından Kur’an-ı Kerim'de yoğun bir şekilde geçmektedir. Te’kîd’in Arap dili ve Kuran-ı Kerim'in bu özelliği insanlar üzerindeki etkisini daha da artırmıştır. İslam öncesi dönemde Arapça şiir ve nesirinde de te’kîd sıkça kullanılırdı. Bu nedenle, te’kîd hem Kur’an-ı Kerim hem de diğer Arapça metinler için önemli bir dilbilgisi unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Araştırmamızın bir yönü te’kîd'in genel kullanımını incelerken diğer bir yönü ise Ef'âli Hamse'lerin sonuna eklenen (nûn) harflerine bakmaktadır. Te’kîd, özellikle te’kîd nûn'ları kullanılarak muhatapları ikna etme amacı gütmektedir. Bu tür te’kîd'in detaylı bir şekilde incelenmesi, Kur’an-ı Kerim mealleri üzerinde çalışan araştırmacılara yol göstermesi ve meallerin geliştirilmesine katkı sağlayacağını ümit ederek çalışmamızın Arapça dilinin bu önemli özelliğini ve Kuran-ı Kerim'deki etkisini daha iyi anlamamıza yardımcı olacağı kanaatindeyiz.