Avrupa’da 19. yüzyıldan itibaren yükselen romantik milliyetçilik düşüncesi ile yeni uluslar yaratma sürecinde halk ve halka ait olan her türlü geleneksel bilgi Avrupalı araştırmacıların ilgi alanına girmeye başlamıştır. Süreci, bu ürünlerin kayıt altına alınıp yayımlanması yönündeki çalışmalar takip etmiştir. Ulusların tarihî kökenlerini ve ulusa mensup kahramanların mücadelelerini terennüm etmesi hasebiyle destanlar, bu araştırmaların merkezinde yer almıştır. Modern uluslar, kendi uluslarının yüceliklerini ve eskiliğini kanıtlama adına sözlü kahramanlık destanlarını ortaya çıkarma gayreti içerisinde olmuşlardır. Etnik çeşitliliği ile Balkanlar, sözlü kahramanlık destanlarının derlenip yayınlanması çalışmalarının en önemli merkezlerinden birisi olmuştur. Zira sözlü destan yaratım geleneği bölgede yaşayan başta Boşnaklar olmak üzere Güney Slav halklarının yaşantılarında önemli bir yere sahiptir. Bu çerçevede yerli ve yabancı birçok araştırmacı, Güney Slav destanlarını kayıt altına alma gayesi ile önemli bir Slav nüfusunu bünyesinde barındıran Batı ve Kuzeybatı Balkanlarda derleme faaliyetleri yürütmüşlerdir. Elbette ki yalnızca ulus ve ulusçu düşünce ile olan sıkı münasebetleri, bölgedeki sözlü destan anlatma geleneğine karşı artan ilginin temel sebebi olmamıştır. 20. yüzyıl Batı edebiyatı araştırmalarının en önemli tartışmalarından biri kabul edilen ve Homer Sorunu olarak bilinen; İlyada ve Odesa destanlarının ne şekilde teşekkül ettiği; bu destanların tek bir kişi yahut birden fazla kişi tarafından mı kaleme alındığı; Homeros’un kimliği, destanların sözlü gelenekten mi kayda geçirildiği yoksa telif mi olduğu gibi soruların yanıtını bulma gayretleri kapsamında, birçok araştırmacı dikkatini sözlü destan yaratma geleneğinin hâlâ canlı bir biçimde varlığını devam ettirdiği Güney Slav coğrafyasına çevirmiştir. Bu araştırmacıların öncüleri, aynı zamanda 20. yüzyıl Homeros araştırmalarına damgasını vuran iki isim olan Milman Parry ve asistanı Albert Lord olmuştur. 1920’li yıllarda Paris Sarbonne Üniversitesi’nde doktora öğrencisi iken Parry, Güney Slav destanları ve destancılık gelenekleri ile alakalı yapmış olduğu çalışmalar ile tanınan Sloven halkbilimci Matija Murko ile tanışmış, onun yönlendirmeleri ile bölgede saha çalışmaları yapmaya karar vermiştir. 1930’lu yıllarda Harvard Üniversitesi Klasikler bölümünde göreve başlayan Parry, 1933 yılında ilk kez bölgeye gelmiş ve aralıklarla toplam 2 yıl bölgeden ağırlıklı olarak destan olmak üzere önemli sayıda sözlü malzeme kayda geçirmiştir. Milman Parry’nin 1935 yılında ani ölümü üzerine asistanı Albert Lord onun çalışmalarını nihayete erdirmiştir. Kayıt altına alınan ve dünyanın en hacimli sözlü şiir koleksiyonu olarak kabul edilen külliyatın büyük bir kısmı destanları ihtiva etmektedir. Koleksiyon, Harvard Üniversitesi, Widener Kütüphanesi bünyesinde muhafaza edilmektedir. Koleksiyon, Parry ve Lord’un kayıt altına aldığı malzemenin yanı sıra Zagreb ve Belgrad’dan daha önce kayıt altına alınan Güney Slavlarına ait kahramanlık şiiri koleksiyonları eklenmek suretiyle bugünkü hâlini almıştır. Bu çalışmada Milman Parry ve Albert Lord’un Güney Slav destanlarını derleme çalışmaları, bu çalışmaların hedefleri ve neticeleri ve koleksiyonda mevcut olan malzemenin değerlendirmesi yapılacak, son tahlilde her ne kadar da Homer meselesinin çözümü adına yapılmış olsa dahi bu çalışmaların Güney Slav destan araştırmalarına olan katkısı üzerinde durulacaktır.
Read full abstract