Bu çalışmanın amacı,Abdulkahir el-Curcani çağına kadar, belagat ilminin tarihi ve gelişme sürecine genel bir bakış sağlamaktır. Diğer bir ifadeyle tedvinden önce ve sonra belağat ilmi denilebilir.Çalışma, aynı zamanda alimlerin beleğat ilmine dair kaideleri belirlemede dayandıkları usul ve esaslara ışık tutmak hedefi ile, belagat ilminin çeşitli dönemlerde geçirdiği süreci de konu edinmektedir. Belagat tarihini ve gelişme dönemini incelen araştırmacı özellikle son dönem alimlerin önceki dönem bilginlerinin eserlerini inceleme konusunda ortaya koydukları gayreti görecektir. Ayrıca belagat ilminin öncelikle zevk, sonrasında eleştiri ve daha sonra belagatı kaideleştirme olmak üzere üç merhaleden geçtiğini ve belagatın edebi eleştiri geleneğinden doğduğunu görecektir. Araştırmanın önemi, neden ve sonuçlarında kendini göstermektedir. Ortaöğretim, lisans ve lisansüstü eğitimin çeşitli kademeleri sırasındaki derslerde edebi zevkin eksikliği ve zayıflığı fark edilmiştir. Belagatın ihmal edilmesi ve yalnızca genel sanatsal imaja odaklanılması gerektiği iddiasında bulunan veya belagatin Arap kökenli değil de diğer medeniyetlerden alındığını iddia eden ya da batı metodolojisine uygun modern kavramlarla belâgat ilmini güncelleme çağrısında bulunan bazı seslerin arasında bizim kendi öğrencilerimizin birçoğunun eleştiri belagatın zayıflığını saymıyorum bile. Dolaysıyla bu çalışma bilim adamlarımızın çağlar boyunca özgünlük, edebi zevk ve eleştirel açıdan belagatın gelişimini ortaya koymak için yapmış oldukları çaba ve gayretlerini göstermek içindir. Araştırmanın önemi, aşağıdaki hedeflere ulaşmayı amaçlamasıyla ortaya çıkmaktadır. • Belagatın ortaya çıkış tarihi ve çağlar boyu gelişimi üzerinde durmak. • Edebi zevki geliştirmede Arapça gramer, biçim bilgisi ve dil ilkelerini kullanmak • Bilim adamlarının belâgat ilmindeki çalışmalarına vakıf olarak kelimeler ve cümledeki bileşenlar arasında ki farkları ortaya koyma konusunda ne denli mahir olduklarına tanıklık etmek. • Edebi metin örnekleri üzerinde düşünerek okuyucunun belagat ve eleştirel melekesini geliştirmek. Çalışma şairlerin, dil ve kulaklarının aşinalığı sebebiyle doğaçlamaları neticesi çok güzel bir performans sergiledikleri ve yargılarının çoğunlukla bir illete ve sabit belagat temellere bağlı olmaksızın sırf edebi zevkin olduğu İslam öncesi çağda, İslam'ın ilk zamanlarında ve Emevi’ler dönemindeki belagat gelişme aşamalarını ele alacaktır. Doğaçlamaların sağlam olmasından herhangi bir analiz ve eleştirel yargıya ihtiyaç duymadılar, bu da onların tek kabahatidir. Cahiliye dönemi hükümdarlarından en önde geleni “en-Nâbiga ez-Zübyânî”dir. İslam'ın ilk zamanlarında Basra’daki “el-mirbed” ve kûfe’deki “kunâse” pazarları aynen cailiyye dönemindeki Ukâz pazarına benzemekte idi. Bu pazarların en önemli öncüleri arasında Cerîr, Farazdak, zürrumme ve Leylâ el-Ahyeliyye sayılabilir. Edebiyat kitapları, Araplarda kelime ve anlamların doğru seçimlerinden neşet eden edebi güzelliğin ölçülerini gösteren örneklerle dolup taşmıştır. Onlardan bazıları hatip ve şair olarak meşhur olurken, Züheyr b. Ebî Sülma, el-Hutye ve daha başkaları gibi bazıları da kelimelerde doğru seçim, kompozisyon bütünlüğü ve doğru ifade gibi hususlarda ön plana çıkmıştır.
Read full abstract