Cumhuriyetin ilanı ile Türk Bürokrasisi, rasyonel ve liyakat esaslı çalışan bir sisteme kavuşturulmak istenmiştir. Bu amaçla çeşitli yasal düzlemeler hayata geçirilmiş, memuriyet yasal güvenceye kavuşturulmuş, yüksek statüde bir meslek haline getirilmiştir. Bürokrasinin ve memuriyetin toplum üzerindeki etkisi refah devleti politikalarıyla daha da artmıştır. 1980’li yıllarda ortaya çıkan Yeni Sağ ve Yeni Kamu İşletmeciliği yaklaşımlarıyla, bürokrasi zayıflatılarak kontrol altına alınmak istenmiştir. Geleneksel kamu yönetimi anlayışının yaratığı, bütçe açığı, güven açığı ve performans açığı gibi negatif dışsallıkların önüne geçmek amacıyla, kamu personel yönetiminde sözleşmeli statüde çalışma ve insan kaynakları yönetimi anlayışı yerleştirilmek istenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile de yapının reform edilmesi, insan kaynakları yönetimi esasında bir kamu personel rejimi oluşturulması hedeflenmiştir. Ancak reform çalışmalarına yönelik gerekli yasal düzenlemeler uygulamaya konulamamış, kamuda birden fazla statüde ve yasal düzenlemeye göre çalışan bir personel yapısı meydana gelmiştir. Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Kredi ve Yurtlar kurumunun ilan ettiği görevde yükselme sınavı, bu sorunların uygulamaya yansımasını temsil etmektedir. Kurum içerisinde birden fazla statüde çalışan personellerin görevde yükselme sınavlarına yasal düzenlemelerdeki eksiklikler nedeniyle katılamadıkları görülmektedir.