Bacini, en bilinen anlamıyla mimari eserlerin çeşitli yerlerine süsleme ve renk katmak maksadıyla seramik kapların yerleştirilmesiyle elde edilen bir süsleme tekniğidir. Avrupa’da 18. yüzyıldan itibaren keşfedilip yayınlanmaya başlanan bu teknik hakkında ülkemizde maalesef birkaç yayın dışında çalışma yapılmamıştır. Özellikle Avrupa’da yayınlanan çalışmalarda Anadolu’dan Selçuklu dönemine ait birkaç yapıya değinilerek Avrupa’daki örnekler detaylıca anlatılmaktadır. İlk ortaya çıkış yeri belli olmayan bu teknik ile Anadolu’da, Avrupa’daki kullanım şekillerinden bazı farklılıklar olmakla birlikte hem Selçuklu hem de Osmanlı dönemi eserlerinde karşılaşmak mümkündür. Osmanlı mimarisinde özellikle 18. yüzyıl ve sonrası gibi geç bir dönemde sadece belirli bir bölgede kullanılıyor olması da Osmanlı mimarisi içinde bölgesel etkenleri gözler önüne sermektedir. Ayrıca bu süslemelerde kullanılan seramiklerin üretim yerleri ve teknikleri dönemin ticari hayatı ve beğenileri gibi çeşitli alanlarda fikirler edinmemizi sağlamaktadır. Şanlıurfa’da Osmanlı camileri üzerinden bacini süslemeleri, ülkemizin Güney ve Güneydoğu’sunda yer alan Adıyaman, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis ve Hatay gibi şehirlerdeki eserlerle birlikte anlatmak, Osmanlı mimari süslemesinde az bilinen bu tekniğin aslında oldukça yoğun bir kullanım alanına sahip olduğu ispatlanmış olacaktır.