Orta Çağ boyunca Yahudiler çeşitli Avrupa şehirlerinde Hristiyan çoğunluktan ayrı oturmayı tercih etmiş olsalar da çoğu zaman bu durum onların tercihine bırakılmamış ve onlar için ayrı yerleşim bölgeleri oluşturulmuştur. Duvarla çevrili, şehrin diğer kısmından hem yasal hem de fiziki olarak ayrı olan ve geceleri kapıları kilitlenen bu mahalleler ilk kez on altıncı asırda Venedik'te bir dökümhanenin (geto) yakınında bulunmasından dolayı getto olarak isimlendirilmiştir. Daha sonra terim, aynı türden tüm Yahudi mahallelerini kapsayacak şekilde genişlemiştir.
 Schtetl ise genellikle Doğu Avrupa'da, özellikle Polonya, Litvanya, Bela-rus, Ukrayna ve Rusya'da bulunan küçük Yahudi kasabalarıdır. Nüfusun çoğunluğunu Yahudilerin oluşturduğu bu kasabalar Geç Orta Çağ’dan itibaren Orta Avrupa’da sıklıkla görülen şiddet olaylarından kaçan Yahudiler için bir sığınak haline gelmiştir. Zamanla schtetl Yahudilerin etnik ve dini kimliklerini yansıtan gelenekler, inançlar ve sosyal yapılarla şekillenerek Yahudi topluluğuna has bir yaşam kültürü meydana getirmiştir. Ancak gönüllü olarak yerleşilen ve doğal bir şekilde genişleyen bu Yahudi kasabaları Hristiyan topluluklarla bağlantısını sürdürmeye devam ederek gettodan farklı bir Yahudi yerleşim modelini oluşturmuştur.
 Çalışma, ortaya çıkış süreçleriyle birlikte Orta ve Doğu Avrupa dinamiklerinin şekillendirdiği Yahudi yerleşim biçimlerini ve bunların tarihi süreç içerisindeki değişimlerini ortaya koymaktadır. Yöntem olarak niteliksel yöntem ve literatür taraması tekniği kullanılmıştır. Elde edilen veriler doğrultusunda schtetl ve gettonun doğası ve tarihsel bağlamları bakımından önemli ölçüde farklılık arz eden yönleri karşılaştırmalı olarak ele alınmış ve farklılıkların altında yatan dini, sosyo-ekonomik etmenler irdelenmeye çalışılmıştır.
Read full abstract