Insan haklari kapsaminda bireylerin hak ve ozgurlukleri, pek cok uluslararasi kurulus ve yasalar (Insan Haklari Evrensel Beyannamesi, Dunya Saglik Orgutu) tarafindan evrensel yasal duzenlemelerle garanti altina alinmaya calisilmistir. Kisisel haklar ve ozgurluk, adalet, baris ve sosyal esitlik gibi bircok saygi normuna ek olarak, insanlik onuru da insanin bir birey olarak sahip olmasi gere-ken oz degerlerinin basinda gelir. Her ne kadar tum bu normlarin uluslararasi yasal duzenlemeler yoluyla tum bireyler icin gecerli oldugu dusunulse de, pan-demi (HIV/AIDS gibi) veya diger tehlikeli salginlar soz konusu oldugunda in-san onurunun niteligi altinda bir yaklasimin tanimlanmasi genellikle goz ardi edilmektedir. Artan ilgiyle, son yillarda, basta Dunya Saglik Orgutu olmak uzere bircok saglik kurumunun dikkatli cabalari sayesinde insan onurunu dikkate alarak bircok saglik odakli yaklasim gelistirilmistir. Bununla birlikte, dini tu-tumlarin bu yaklasimlara katkisi, ozellikle Musluman topluluklarda, insanlarin yeterince dini bilgiye sahip olmadiklari ya da belirsiz bir anlayisa sahip olduklari icin eksiktir. Bu nedenle bu calismada, insan onuru ile ilgili kavramsal bir cerceve once insan haklari baglaminda degerlendirilmis, daha sonra Islam baglaminda tartisilmis ve insan onurunun hem Kuran'da hem de sunnette ne kadar onemli oldugu aciklanmistir. Daha sonra, insanlik onuru isiginda saglik hizmetlerinin genel kalitesinin onerileri verilmistir. Son olarak, insan onuru ve insan onuruna yakisir bakimi temellendiren bilesenler vurgulanip, gelecek calismalar icin insan onurunda dinsel yaklasimin saglik hizmetlerinde telafi edici bir islevinin olup olmadigi tartisilmistir. Bugun, insan onurunu gormezden gelmenin altinda yatan nedenin sosyal algi ve kaliplanmis dusunceler veya gelenek-goreneklerden ziyade, dini aciklamalar ve soylemlerden kaynaklandigi belirtilmektir. Oysa, diger Ibrahimi dinlerde oldugu gibi, Islam dini, insanlik onurunun Tanri kaynakli oldugunu soyler ve insani sadece insan oldugu icin degerli olarak gorur. Yani Islam'a gore insan dogustan degerli bir varliktir. Bununla birlikte, evrensel bir deger olan insan onuru teolojik, sosyolojik ve psikolojik boyutlara sahip bir kavram oldugundan, insan onurunu gormezden gelmek hayati bir dongu soz konusu oldugunda kacinilmaz sonuclara yol acacaktir. Ozellikle, HIV/AIDS'li insanlar gibi dam-galanmis bireyler icin gereken insan onuruna yakisir bakim (decent care), insan onuru dikkate alinmadigi icin cesitli psikolojik ve sosyolojik sorunlara yol acabilir. Ornegin, bu tur bir pandemik hastaliga yonelik saldirgan tutum ve davranislar gostermek, bu tur hastaliklari olan insanlarin kendilerine ve baskalarina olan saygisini kaybetmelerine, dislanmalarina ve sosyal geri cekilmelerine yol acacaktir. Islam'da ise bircok âyet ve hadis, her kosulda insan sagliginin korunmasinin ve surdurulmesinin altini cizmektedir. Tum bunlar goz onune alindiginda, bu calisma, saglik hizmetlerinde yeni tutumlar gelistirmek icin Islam'a gore insan onurunun dort temel bilesenini incelemektedir. Bunlardan birincisi ve en onemlisi ‘yasama hakki’dir. Burada, kisinin bireysel ve sosyal haklarina saygi duyulmasi, kisisel guvenligin saglanmasi, inanc ozgurlugu sisteminin desteklenmesi vb. gibi cesitli insanlik onuru normlari yer almaktadir. Bunlar Islam'da âyet ve hadislerle desteklendigi gibi cinayet, intihar, oldurme veya sakat birakma gibi eylemler de acikca yasaklanmistir. Ikincisi, insanlarin karar verme sureclerini kontrol altina alma-lari, kendi eylemlerine tabi olmalari ve baskalarinin ozgurluklerini veya guven-liklerini tehlikeye atacak bir sey yapmamalari anlamina gelen ‘ozgurluk hakki’ dir. Ucuncusu, insan onurunun dogal bir hakki olarak kabul edilen ‘dindarlik hakki’dir. Burada kastedilen, hic kimsenin birisini din secmeye veya dini degistirmeye zorlama hakkinin olmadigi, ve ayni zamanda kimsenin dindarlik haklarindan dolayi da yargilanmayacagidir. Dorduncu ve sonuncusu ‘adalette sosyal esitlik hakki’dir. Islam'da insan onuru, her insanin sosyal yasaminda secim ozgurlugune dayanir. Bu nedenle Islam, insanlarin baris, guvenlik ve rahatlik icinde yasayabilmesi icin insan onuruna temelde sorumlu ve koruyucu duzen-lemeler getirmektedir. Ayrica, yasama hakki, ozgurluk hakki, dindarlik hakki ve dinin esit adalet hakki gibi unsurlar, insanlarin tum bireylerin onuruna saygi duydugu ve her insanin kosulsuz bir degerinin oldugunun kabul edildigi bir inanc sistemi kapsamin-dadir. Bu bilesenler, saglik durumu ozel tedavi gerektiren bireyler icin saglik hizmetlerinde iyi bakimi tesvik eden yenilikci yaklasimlarin ve tekniklerin gelistirilmesinde onemli bir rol oynama potansiyeline sahiptir. Bahsettigimiz bu insanlik onuru bilesenleri evrensel yasal degerler acisindan ortak anlamlara sahip olsa da, insanlik onurunun uygulamadaki yeri kulturel ve sosyal yargilar-dan etkilenebilir. Bu nedenle, saglik hizmeti sunucularinin insan onuruna yakisir bakim saglayabilmesi icin her hastanin dini guvenligi dikkatle incelen-melidir. Kuskusuz, inanc baglaminda insan onuru kavrami hakkinda daha derin bir anlayis ve duyarliliga sahip olmak, bircok toplumda insana yakisir bakim uygulama ve gelistirme sorumlulugu saglayacaktir. Buna ek olarak, bu calismanin nihai amaci saglik hizmeti saglayicilarinin veya uygulayicilarinin damgalanmis insanlarin onurunu ve sagliklarini kaybetmeden hayatlarini nasil yoneteceklerine yardimci olmak icin dini perspektifleri kullanabilmesidir. Sonuc olarak, bu calisma dinin insanlik onuru ve salgin hastaliklari ile gelisim-sel durumunu anlamayi amaclamistir. Calismanin en belirgin sonucu, insan onurunu korumak icin dinin ozgurluk, yasam haklari, esitlik ve guvenli dini yasam gibi temel bilesenleri hakkinda farkindalik yaratmaktir. Farkindalik icin daha fazla perspektif yaratmaya yonelik bir adim olarak, insan onuruna onem veren arastirmacilarin inanc sistemlerini saglik hizmetlerinde yenilikci yak-lasimlar olusturmak icin kullanabilecegi onerilmektedir. Bu sayede, insan haklarini ve ozellikle insanlik onurunu saglik baglaminda daha donanimli hale getirmek mumkun ve gorunur olacaktir.