Sort by
Acil Servise Başvuran Doğurganlık Yaş Grubu Kadınlardan İstenilen β-HCG Testinin Pozitifliğinin Araştırılması

Amac: Bu calismayla acil servise basvuran dogurganlik yas grubu (15-49 yas) kadinlardan istenilen β-HCG testinin pozitifliginin arastirilmasi amaclanmistir. Gerec ve Yontem: Arastirmanin orneklemini 01-30.04.2014 tarihleri arasinda herhangi bir hastalik nedeniyle Ankara Egitim ve Arastirma Hastanesi Acil Tip Klinigi Eriskin Acil Servisine basvuran, gebe olmayan ve tetkikleri icerisinde β-HCG istemi olan 15-49 yas arasindaki tum kadinlar olusturmustur. Calisma retrospektif tipte bir arastirmadir. Veri kaynagi olarak olgularin yas, saglik guvencesi, tani, tedavi sonucu ve β-HCG sonucunun yer aldigi onceden hazirlanan veri formu kullanilmistir. Bulgular SPSS 15.0 programi kullanilarak degerlendirilmistir. Bulgular: Arastirmamizda olgularin %46.8’inin 20-29 yas araliginda bulundugu, %95.8’inin saglik guvencesinin bulundugu, %98.6’sinin dahili sikayetlerle basvurdugu, %53.5’inin karin agrisi on tanisiyla tedavi edildigi ve %94’unun taburcu oldugu saptanmistir. Acil servise bir ay icerisinde basvuran dogurganlik cagindaki toplam 8208 kadin hastanin %11.6’sindan β-HCG tetkiki istenmis ve bunlarin sadece %4.6’sinin pozitif olarak sonuclandigi belirlenmistir. Sonuc: β-HCG’nin acil servislerde daha secici hasta gruplarinda kullanilabilmesi ve maliyetin azaltilabilmesi icin; fizik muayeneden elde edilecek bulgular ile ayrintili ve etkin anamnez alinmasinin bu istem sayisinin azalmasina yapabilecegi katkinin daha genis katilimli prospektif calismalarla degerlendirilmesi gerektigi dusunulmektedir. Anahtar Kelimeler: Acil Servis, anamnez, kadin, karin agrisi, β-HCG

Relevant
Üçüncü Basamak Sağlık Merkezinde Üriner Sistem Enfeksiyon Etkenleri, Antibiyotik Dirençleri ve Altta Yatan Hastalıklar

Amac: Bu calismada Van bolgesinde son 2 yil icindeki uriner sistem enfeksiyon ajanlarinin, altta yatan hastaliklarin ve gelisen antibiyotik direnclerinin incelenmesi amaclandi. Gerec ve Yontemler: Ocak 2012 ve Ocak 2014 tarihleri arasinda uroloji poliklinigi ve kliniginde uriner sistem enfeksiyonu suphesi ile idrar kulturu bakilan 3,887 hastanin sonuclari retrospektif olarak incelendi. Ureyen bakteriler, gelisen antibiyotik direncleri ve altta yatan patolojiler acisindan degerlendirildi. Bulgular: Ureme saptanan 864 (%22.2) kulturden 295’i (%7.6) anlamsiz ureme, 569’u (%14.6) anlamli ureme olarak kabul edildi. Ureme saptananlarin 394’unde (%69.2) E. coli , 56’sinda (%9.8) Klebsiella spp., 46 (%8.1) hastada Enterococcus spp., 18’inde (%3.1) Staphylococcus spp, 16’sinda (%2.8) Pseudomonas aeruginosa , 15’inde (%2.6) Enterobacter spp., 8’inde (%1.4) Candida spp . ve 16’sinda (%2.8) ise diger gram negatif mikroorganizmalar uredi. Siprofloksasine %36.5, TMP/SXT’ye %26.8, sefuroksim aksetile %31.6, ampisilin/sulbaktama %46, seftriaksona %38.4, gentamisine %21.9, amikasine %1.7, nitrofurantoine %9.3, imipenem-meropeneme %0.7 oranlarinda direnc saptandi. Ureme gorulen vakalarin %72.4’inde eslik eden uriner patoloji oldugu izlendi. Sonuc: Ucuncu basamak saglik merkezlerinde uriner sistem efeksiyonlarinda direnc orani altta yatan patoloji sikligindan dolayi yuksek bulunmaktadir. Ampirik tedavilerde bolgesel direnc paterlerinin bilinmesi onemlidir. Bu nedenle bolgesel calismalar yapilarak antibiyotik direnc oranlari belirlenmeli ve altta yatan patolojiler tedavi edilmelidir. Anahtar Kelimeler: Antibiyotik, direnc, uriner sistem enfeksiyonu

Relevant
Sigara ve Biomas Dumanına Bağlı Gelişen KOAH Olgularında Anemi Sıklığı

Amac: Kronik obstruktif akciger hastaligi, sigara icimi ve biomass maruziyetine bagli olarak gelisebilen ve tum sistemleri etkileyebilen bir hastaliktir. Sigara icen ve biomas dumanina maruz kalmis KOAH hastalarinda anemi sikligi ve solunum fonksiyon test parametreleri ile iliskilerini incelemeyi amacladik. Materyal ve Metod : Calismaya dâhil edilen KOAH hastalari sigara dumanina ve biomasa maruziyetlerine gore gruplara ayrildi. Hastalarin solunum fonksiyon testi yapildi ve hemogram icin kan alindi. Hb, Hct, MCV, Plt degerlerine bakildi. Hastalara solunum fonksiyon testi dinlenmis halde ve oturur pozisyonda yapildi. Hastalarin FEV1/FVC, FEV1, FVC degerleri ve yuzdeleri kaydedildi. Olgular maruziyetlerine gore sigara, biomass ve kontrol grubu olmak uzere uc gruba ayrildi. Dunya Saglik orgutu (DSO) verilerine gore anemi tanimi icin, hemoglobin(hb) degeri kadinlarda 12 g/dl’nin altinda olmasi, erkeklerde ise 13 g/dl’nin altinda olmasi ve polistemi tanimi icin Htc degerinin %55’in ustunde olmasi kabul edildi. Gogus Hastaliklari poliklinigine basvuran veya serviste yatarken taburcu olma kriterlerini saglayan stabil 96 hasta ile 20 kontrol vakasi calismaya alindi. Hasta grubunun 67’si sigara maruziyeti olanlar, 29’ u ise biomas maruziyeti olanlar idi. Bulgular: Hastalarin yas ortalamasi kontrol grubunda 47,6±12, sigara grubunda 64,46±10, biomass grubunda 57,82±11,5 idi. Gruplarin yaslari arasinda istatistiki olarak anlamli fark vardi (p 0,05). Kontrol, sigara icen KOAH’lilar ve biomasa maruziyeti olan gruplarin sirasi ile ortalama FEV1 yuzdeleri 97,35±22, 37,1±13, 43,1±14,6 ortalama hb degeri 15±1,3, 15,1±2,5, 14,9±2 olup anemi sikliklari %10, %17,9, %13,7 idi. Gruplarin yas, cinsiyet, %FEV1, plt degerleri arasinda anlamli fark varken, htc, MCV, hb degerleri arasinda anlamli fark bulunmadi. Sonuc: KOAH’li hastalarda her zaman polistemi beklenmemelidir. Istatistiki olarak anlamli bir fark bulamasak ta, butun nedenlere bagli gelisen KOAH’lilarda anemi sikligi normal populasyona gore daha yuksektir. Anahtar Kelimeler: Anemi, kronik obstruktif akciger hastaligi, solunum fonksiyon testleri

Relevant
The Effect that Providing the Patient with Detailed Information Has on Patient Satisfaction and Postoperative Pain

Aim: This study aims to investigate the effect that providing patients with detailed preoperative information has on postoperative pain and patient satisfaction. Material and Methods: The patients, who were admitted to the department for elective gallbladder surgery and inguinal hernia surgery, were divided into two groups consecutively. The patients in the first group were given information face to face for 3-5 minutes using a standard form. The patients in the second group were given much more detailed information for 10-15 minutes, including information on all stages of the surgery using a standard form. The patients’ pain levels were evaluated at the 1st, 6th, 12th and 24th hours using a visual analog scale (VAS). After the patients were discharged, they were given patient satisfaction questionnaires by a person who was not from the clinic. Results: The study was conducted on 150 patients consisting of 71 men and 79 women. When their postoperative pain levels were evaluated, the postoperative 1st hour VAS scores of both groups were similar, whereas the VAS scores after the 1st hour (6th, 12th and 24th hours) of the group which was given more detailed information were found to be lower, and this was also statistically significant. When patient satisfaction was evaluated, no increase in satisfaction was observed with detailed information. Conclusion: Providing the patient with information on all the steps of the surgery and using visual documents to facilitate the understanding of the information has a positive effect on postoperative pain. Key words: Preoperative information, postoperative pain, patient satisfaction

Relevant