Abstract

XIX. asır, Osmanlı Devleti’nin ekonomik, siyasî ve sosyal sorunlarla mücadele ettiği, buna mukabil toplumsal hayatta önemli ıslahatlar yapma gayretinde olduğu bir dönemdir. Bu asırda Devlet, yüzünü Batı’ya dönmüş, yüz yüze gelinen sorunlar karşısında başta Tanzimat ve Islahat Fermanları olmak üzere siyasî, sosyal ve kültürel hayatta köklü değişikliklere gidilmiştir. XIX. asırda idârî, askerî, mâlî vb. birçok alanda görülen zihniyet dönüşümü kendisini kültürel hayatın en önemli unsurlarından biri olan edebî sahada da göstermiştir. Bu dönüşümden ve sosyo-kültürel hayatta görülen yeniliklerden etkilenen klâsik Türk edebiyatı, XIX. asırda birçok şair yetiştirmekle beraber, eski şairleri taklitten öteye gidememiştir. Öte yandan din ve tasavvuf da önceki asırlarda olduğu gibi bu edebî geleneğin temel kaynakları olma hususiyetlerini devam ettirmiştir. Bu asırda yetişen ve ağırlıklı olarak dinî-tasavvufî şiirler kaleme alan şairlerin çoğunluğu başta Mevlevîlik ve Nakşibendîlik başta olmak üzere çeşitli tarikat zümrelerine mensup kimselerdir. Dinî-tasavvufî muhtevalı şiirlerin ağırlığının daha açık şekilde hissedildiği bu asırda yaşamış mutasavvıf şairlerden biri de Seyfeddin Bosnevî’dir.
 Şuarâ tezkireleri ile devrin tasavvufî hayatının ele alındığı Sefîne-i Evliyâ, Sicill-i Osmânî ve Tuhfe-i Nâilî gibi tabakat kitaplarında taramalar yapılmış, ancak Seyfeddin Bosnevî hakkında herhangi bir malumat elde edilememiştir. Kaynaklarda hayatı ile ilgili herhangi bir bilgi yer almayan Seyfeddin Bosnevî ile ilgili tespitler, kaleme aldığı şiirler vasıtasıyla yapılmıştır. Şairin tespit edilebilen tek eseri, hayatı hakkındaki bilgilerin de elde edildiği şiirlerini ihtiva eden ve kütüphane kayıtlarında Manzûme-i Bosnevî olarak yer alan risalesidir. Buna göre ailesi müşirlik yapmış olan şair, aslen Saraybosnalı olup memleketinden göç ederek İstanbul’a gelmiştir. Ardından Nakşibendî tarikatının XIX. asırdaki önemli temsilcilerinden Kütahyalı Evliyâzâde Şeyh İsmâil Hakkı Efendi’ye intisap etmiştir. İstanbul’un ardından hayatının bir kısmını da Bursa’da geçirdiği tahmin edilen şair, kaleme aldığı manzumelerinde mürşidi Evliyâzâde İsmâil Hakkı’yla ilgili de teferruatlı bilgilere yer vermiştir. 
 XIX. asır mutasavvıf şairlerinden olan Seyfeddin Bosnevî, şuara tezkirelerinde yer bulamamıştır. Bu nedenle yaşadığı devirdeki edebî muhitlerde şairliği hakkında ortaya konulan görüşler tespit edilememiştir. Kaleme aldığı şiirlerinde de sanat telakkisi, edebî şahsiyeti ve şiir söylemedeki kudretiyle ilgili herhangi bir görüş beyan etmemiştir. Manzumelerinde genellikle “Seyfî” mahlasını kullanan şair, birkaç şiirini “Bosnevî” mahlasıyla yazmıştır. Bir şiirinde ise mahlas kullanmamayı tercih etmiştir. Bosnevî, tasavvufî gelenekte olduğu gibi şiirlerini, edebî sahadaki kudretini göstermek maksadıyla değil, tasavvufa dair duygu ve düşünceleriyle manevî tecrübelerini aktarmak, ekseriyetle de bağlı bulunduğu tarikatın önemli simalarına olan sevgisini dile getirmek maksadıyla kaleme almıştır. Manzumelerinde bazı Farsça ibareler dışında oldukça sade ve anlaşılması kolay bir dil kullanan ve samimi bir üslupla okuyucuya hitap eden şair, yaşadığı devrin orta derecedeki şairleri arasında gösterilebilir. Kütüphane kataloglarında yapılan taramalar neticesinde şiirlerini ihtiva eden ve incelemeye konu olan Manzûme-i Bosnevî adlı risâle haricinde başka bir eseri tespit edilememiştir.
 Bu makalede, öncelikle hakkında şu ana kadar herhangi bir çalışma yapılmamış olan XIX. asır sûfî şairlerinden Seyfeddin Bosnevî’nin hayatı, tasavvufî yönü ve edebî şahsiyeti ile ilgili bilgiler ortaya konulacak, ardından kaleme aldığı şiirlerin şekil ve muhteva incelemesi yapılacaktır. Son olarak ise, şiirlerin transkripsiyonlu metni verilecektir. Çalışma, XIX. asırda yaşamış olmakla beraber şuarâ tezkireleri ve devrin tasavvufî hayatına ışık tutan tabakât kitaplarında yer bulamayan bir şair olan Seyfeddin Bosnevî’nin hayatı ve şiirlerinin ortaya çıkarılarak ilim âlemine tanıtılması bakımından önem arz etmektedir. Asrın önemli mutasavvıflarından olan Evliyâzâde İsmâil Hakkı Efendi ile ilgili arşiv belgeleri ve dönem hakkında malumat veren kaynaklarda yer almayan bilgilerin ortaya konulması da çalışmayı önemli kılan bir diğer husustur.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.