Abstract

Vüs’at O. Bener, 1950 sonrası Türk edebiyatının dikkat çeken isimlerindendir. Bener, roman ve öykü başta olmak üzere pek çok alanda eserler vermiştir. Bener’in öyküleri modern tarzda ve varoluşçuluk anlayışı merkezinde; yalnızlık, huzursuzluk, yabancılaşma, ruhsal sıkıntılar ve benlik arayışlarıyla dikkat çeker. Yazar, hikâyelerinde bireyin iç dünyasına eğilmiş, sosyal meselelere değinmemiştir. Bu nedenle toplumsal temalar –ekonomik sorunlar, sınıfsal farklılıklar, kuşak çatışmaları gibi temalar – onun öykülerinde ön planda yer almaz. Vüs’at O. Bener, bir durum hikâyecisidir. Bundan dolayı öykülerinde psikolojik tahliller ve yansımalar ağırlıktayken olaylar ve mekânlar geri plandadır. Bener’in öykülerinde mekân çoğu zaman belirsiz veya soyut kalmış, kimi zaman da birkaç cümle ile geçiştirilmiştir. Bener’in öykülerinde mekânın tasvirinden ziyade mekânın tasarımı dikkat çeker. Yazarın öykülerinde otobiyografik izler oldukça belirgindir. Büyük kentlerin yanı sıra anlatıcı yazarın subaylık mesleğini yaptığı taşra kasabaları Bener’in hikâyelerinde nitelikli dış mekân olarak karşımıza çıkar. Yazarın öykülerinde dış mekân ağırlıklı olarak ismi verilmeyen Anadolu şehirleri veya kasabalarıdır. Yazarın öykülerinde olaylar genelde iç mekânlarda geçer. Bu mekânlar, yemekhaneler, hastaneler, oteller, ceza evleri, dükkânlar veya evlerdir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call