Abstract

Van, sahip olduğu coğrafi konumu ve toplumsal yapısı itibarıyla Osmanlı Devleti’nin önemli şehirleri arasında yer almıştır. Şehrin sahip olduğu Ermeni nüfusun XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Ruslar, İngilizler ve Fransızlar tarafından desteklenmesi, Millet-i Sadıka olarak adlandırılan Ermenilerin düzen bozucu ve otorite karşıtı bir tavır takınmalarına ve bunun sonucu olarak da sık sık tutuklanarak hapse konulmalarına sebebiyet vermiştir. Her ne kadar Osmanlı Devleti, modernleşme hareketleri kapsamında hapishanelere yönelik bir ıslahat hareketi yürürlüğe koymuş olsa da bu süreci yürütebilmek kolay olmamıştır. Bu nedenle oldukça atıl ve virane bir halde olan Van Hapishanesi sahip olduğu bu özellikleri ile gündeme gelmiştir. Hapishanenin kötü durumda oluşu, içerisindeki mahkûmların ve gardiyanların bir dizi zorluk ile karşı karşıya kalmasına ve daha da önemlisi, çeşitli asayiş olayları ile bireysel ve toplu firara zemin hazırlamıştır. Dolayısıyla yetkililer, göndermiş oldukları arzuhâller vasıtasıyla söz konusu sıkıntıların giderilmesini, yapının modern bir hapishane görünümüne kavuşmasını ve yeterli sayıdaki personel ile salimen işleyişe geçmesini talep etmiştir. Nitekim işbu çalışma da, Van Hapishanesinin bu özelliklerine dikkat çekerek kurumun taşra-merkez ilişkilerine nasıl bir örnek teşkil etmiş olduğuna ve modernleşme sürecinin Anadolu’da nasıl karşılık bulduğuna odaklanmayı amaçlamaktadır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call